O, fecrin ağarmasına kadar selamdır.
O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir selamdır, yani esenliktir.
(O), tan yeri ağarıncaya kadar esenlik (gecesi)dir.
O, tan yeri ağarıncaya kadar esenliktir.
O, fecrin ağarmasına* kadar selamdır.*
O, tanyeri ağarıncaya kadar esenlik gecesidir.
Bir esenliktir; tan zamanına dek.
tarifsiz bir mutluluğun (formüllerini getirirler); bu durum, fecr doğuncaya kadar sürer.
Bir esenlik ve huzur vardır; sürüp gider o, tan yeri ağarıncaya kadar!
Fecrin çıkışına kadar bir esenliktir (selamdır) o.
Bir selam (güvenlik)dir o gece, ta tan atana kadar.
emin kılar bu (gece), ta şafak vaktine kadar.
O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.
Bir selamdır o ta tan atana kadar
Esenliktir o, ta tan yeri ağarıncaya kadar!
Fecrin çıkışına kadar bir esenliktir (selamdır) o.
O (gece) tan yeri ağarıncaya kadar bir selamdır.
O, tanyeri ağarıncaya kadar bir selamettir.
O, tan yeri ağarana dek esenliktir.
Artık o gece bir esenliktir gider... Ta tan ağarana kadar...
Selam (hakikati yaşatarak); ta ki Fecr'in doğmasına kadar (Hakikatin zuhuru ile şuurun vechi tanımasına kadar).
O, tan yeri ağarıncaya kadar esenliktir.
O, fecrin ağarmasına* kadar selamdır.*
It is peaceful until the coming of dawn.
“Peace!” It is until the emergence of dawn.
It is Peace – until the coming of the dawn.
Peaceful it is until the advent of the dawn.
It is peaceful until the coming of dawn.
It is peaceful until the coming of dawn.