Ki, doğru kimselere, doğruluklarını sorsun. Ve Kafirlere de acı verecek bir azap hazırladı.
Allah, o doğru kişilere ne söylediklerini soracaktır. Allah inkar edenler için de acıklı bir azap hazırlamıştır.
(Allah bu sözü), doğru kişilerin doğruluklarını sorgulasın diye (almıştı). Kâfirler için de elem verici bir azap hazırlamıştır.
Böylece doğrulardan doğruluklarını soracağız. İnkarcılar içinse acı bir azap hazırlamıştır.
Ki, doğru kimselere, doğruluklarını sorsun. Ve Kafirlere de acı verecek bir azap hazırladı.
Bunu, sözlerini tutanların dürüstlüklerini (sadıkların sadakatlerini) sorgulamak için yaptık. Kafirlere de (verdiği sözü görmezden gelenlere) acıklı bir azaphazırladık
Doğru olanlara, doğruluklarını sorsun diye. Nankörlük edenlere ise acı bir ceza hazırlamıştır.
ta ki O, sözlerine sadık kalanların sadakatlerine buldukları karşılığın hesabını sorabilsin: zira O, inkarcılar için acıklı bir azap hazırlamıştır.
Ki Allah, özüyle sözü bir olanlardan doğruluklarını sorsun. Küfre batmışlara ise korkunç bir azap hazırlamıştır.
Doğru olanlara doğruluk (ve bağlılık)larını (Allah'ın) sorması için. Kafirlere ise acı bir azab hazırlamıştır.
(Bunu) doğrulara doğruluklarından sorması için (yaptı). Kafirler için ise acı bir azap hazırladık.
ki, (zamanın bitiminde) O, bu hak davanın temsilcilerine hakikate sadık kalmalarını(n yeryüzünde nasıl bir karşılık gördüğünü) sorabilsin. Ve O, hakikati inkar edenlerin tümü için acı bir azap hazırlamıştır!
(Allah, bunu) doğru kimseleri doğruluklarından hesaba çekmek için (yapmıştır.) Kafirlere de elem dolu bir azap hazırlamıştır.
Sadıklara sadakatlerinden soracağı için, kafirler için ise elim bir azab hazırladık
(Böyle yaptık) Ki (Allah), o doğrulara doğruluklarından sorsun. Kafirlere de acı bir azab hazırlamıştır.
Doğru olanlara doğruluk (ve bağlılık)larını (Tanrı'nın) sorması için. Kafirlere ise acı bir azab hazırlamıştır.
Taki (Allah) o saadıklara sadakatları sorsun. O kafirler için pek acıklı bir azab hazırladı.
Sadıklardan sadakatlarını sormak için. Ve O kafirlere elim bir azab hazırlamıştır.
Doğrulara doğruluklarından sormak ve inkarcılara da acı bir azap hazırlamak için...
(7-8) Bir vakit, Biz peygamberlerden, kuvvetli bir söz almıştık. Senden, Nuh'tan, İbrahim'den, Musa'dan ve Meryem'in oğlu İsa'dan. Evet onlardan pek sağlam söz almıştık ki vakti gelince O, sadıklara sözlerine bağlılıklarını sorsun. Kafirlere ise gayet acı bir azap hazırladı.
Sadıklara sıdklarının gereği sorulsun (denensinler bu konuda) diye.. . Hakikat bilgisini inkar edenler için ise feci bir azap hazırlamıştır.
Böylece doğrulardan doğruluklarını soracağız. İnkarcılar içinse acı bir azap hazırlamıştır.
Ki, doğru kimselere, doğruluklarını sorsun. Ve gerçeği yalanlayan nankörlere de acı verecek bir azap hazırladı.
So that the truthful may be asked about their truthfulness, and He has prepared for the rejecters a painful retribution.
That He might question the truthful about their truthfulness; and He has prepared for the false claimers of guidance a painful punishment.
so that He would be able to question the sadiqun about their sincerity; and He has prepared a painful punishment for the kafirun.
Subsequently, He will surely question the truthful about their truthfulness, and has prepared for the disbelievers (in this Quranic fact) a painful retribution.
So that the truthful may be asked about their truthfulness, and He has prepared for the rejecters a painful retribution.
So that the truthful may be asked about their truthfulness, and He has prepared for the ingrates a painful retribution.