Önceki halklardan sonra yeryüzüne mirasçı olanların, doğru yolu bulmaları gerekmez miydi? Eğer biz dileseydik onları da suçlarından dolayı cezalandırırdık. Kalplerini mühürlerdik de duymaz olurlardı.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | evelem | ||
2 | yehdi | yola getirmedi mi? | هدي |
3 | lillezine | kimseleri | |
4 | yerisune | varis olanları | ورث |
5 | l-erde | şu toprağa | ارض |
6 | min | ||
7 | bea'di | sonra | بعد |
8 | ehliha | sahiplerinden | اهل |
9 | en | ||
10 | lev | eğer | |
11 | neşa'u | biz dilesek | شيا |
12 | esabnahum | kendilerini de cezalandırırız | صوب |
13 | bizunubihim | günahlarıyle | ذنب |
14 | ve netbeu | ve mühürleriz | طبع |
15 | ala | üzerini | |
16 | kulubihim | kalblerinin | قلب |
17 | fehum | artık onlar | |
18 | la | ||
19 | yesmeune | hiç işitmezler | سمع |
Önceki sahiplerinden sonra yeryüzüne varis olanlara hala şu gerçek belli olmadı mı ki, eğer biz dileseydik onları da günahlarından dolayı musibete uğratırdık! Biz onların kalplerini mühürleriz de onlar gerçekleri işitmezler/anlamazlar.
Önceki sakinlerinden sonra yeryüzüne mirasçı olanlara şu gerçek yol göstermedi mi: Dileseydik günahlarından dolayı onlara da (sıkıntılar) isabet ettirirdik. Kalplerini mühürleriz* de (gerçekleri) duyamazlar.
Önceki nesillerin yerine yeryüzüne varis olanlara belli olmadı mı ki, eğer dilesek onları da günahlarıyla cezalandırarak kalplerini mühürleriz de işitemezler.
Önceki halklardan sonra yeryüzüne mirasçı olanların, doğru yolu bulmaları gerekmez miydi? Eğer biz dileseydik onları da suçlarından dolayı cezalandırırdık. Kalplerini mühürlerdik de duymaz olurlardı.
Eski sahiplerinden sonra o yerlere mirasçı olanlar şunu göremediler mi ki zorlayıcı düzen kursaydık onları günahları yüzünden yakalardık ve kalpleri üzerinde yeni bir yapı oluştururduk. Artık onlar dinleyemezlerdi.
Önceki yöneticilerinden sonra, yeryüzünün son yöneticisi olanlara, doğru yolu göstermedi mi? Eğer dilersek, suçları yüzünden onları cezalandırırız ve yüreklerine damga vururuz; artık duymazlar.
Artık önce gelip geçmiş (uygarlıkların) ardından yeryüzünün (medeniyet) mirasına konanlar için şu gerçek ortaya çıkmış olmuyor mu: Eğer istersek, günahları yüzünden onları da hedefe koyabiliriz; üstelik kalplerine mühür basarız da, onlar artık (gerçeği) işitmez olurlar.
Tüm bu olanlar, eski sahiplerinden sonra yeryüzüne mirasçı olanlara şunu göstermedi mi: Dilersek onları günahları yüzünden belaya çarptırırz, kalpleri üzerine mühür basarız da artık söz dinleyemez olurlar.
(Bütün bunlar,) Sakinlerinden sonra yeryüzüne mirasçı olanları doğruya erdirme(ye veya ortaya çıkarmaya yetmez) mi? Eğer biz dilemiş olsaydık onlara günahları nedeniyle bir musibet isabet ettirirdik; ve kalplerine damgalar vururduk da onlar böylelikle işitmeyenler olurlardı.
Eski sahiplerinden sonra bu toprağa varis olanlara hala şu gerçek belli olmadı mı ki: Eğer dilemiş olsaydık onların da günahlarını başlarına çarpardık! Kalplerinin üzerini mühürleriz de onlar gerçeği işitmezler.
Öyleyse, önceki kuşakların izinden yeryüzüne varis olanlar için (şu gerçek) hala ortaya çıkmadı mı, eğer dileseydik kendi günahları yüzünden onları (da) pekala çarpabilirdik; hem de (hakikati) işitmesinler diye kalplerine mühür basarak!
Önceki sahiplerinden sonra yeryüzüne varis olanlara şu gerçek apaçık belli olmadı mı ki, biz dileseydik onları da (öncekiler gibi) günahları yüzünden cezalandırırdık. Biz onların kalplerini mühürleriz de onlar hakkı işitmezler.
Hala irşad etmedimi o, eski sahiblerinden sonra bu arza varis olan kimseleri, şu hakıkat ki eğer dilemiş olsak onların da günahlarını başlarına çarpardık? Fakat kalblerinin üzerini tabı' eder mühürleriz de onlar hakkı işitmezler
(Geçmiştekilerin başlarına gelenler), sahiplerinden sonra şu toprağa varis olanları yola getirmedi mi (hala anlamadılar mı) ki biz dilesek, kendilerini de günahlarıyle cezalandırırız ve kalblerini mühürleriz, artık hiç işitmezler.
(Bütün bunlar) Ehlinden sonra yeryüzünde mirasçı olanları doğruya erdirme(ye veya ortaya çıkarmaya yetmez) mi? Eğer biz dilemiş olsaydık onlara günahları nedeniyle bir musibet isabet ettirirdik ve kalplerine damgalar vururduk da onlar böylelikle işitmeyenler olurlardı.
(Evvelki) saahiblerinden sonra yer yüzüne varis olanlara haala şu (hakıykat) belli olmadı mı ki eğer biz dileseydik onları da günahlarından dolayı musıybetlere uğratırdık. Biz onların kalbleri üzerine mühür basarız. Binaen'aleyh (hakıykatı) işitmezler.
Sahiplerinden sonra, yeryüzüne varis olanlara besbelli değilmidir ki; eğer Biz, dileseydik onları da günahlarından dolayı cezalandırırdık. Ve onların kalbleri üzerine mühür basarız da bir şey duymazlar.
Oranın halkından sonra yeryüzüne varis olanlara belli olmadı mı? Ki eğer istersek günahlarıyla birlikte yakalarız, yok ederiz, kalplerini de damgalarız da işitmezler.
Önceki sahiplerinden sonra dünya mülküne varis olanlar hala şu gerçeği anlamadılar mı ki, eğer dilemiş olsaydık kendilerini de günahları sebebiyle musibetlere uğratırdık?Fakat biz kalplerini mühürleriz de onlar işitmez, anlamaz hale gelirler.
Helak olan toplumun mirasçısı olan halk (hala) şu gerçeği fark etmedi mi: Eğer dilesek onların suçları yüzünden onlara musibetler isabet ettirir, kalplerini mühürleriz (bilinçlerini kilitleriz) de artık onlar algılayamazlar!
Önceki nesillerin yerine yeryüzüne varis olanlara belli olmadı mı ki, eğer dilesek onları da günahlarıyla cezalandırarak kalplerini mühürleriz de işitemezler.
Önceki halklardan sonra yeryüzüne mirasçı olanların, doğru yolu bulmaları gerekmez miydi? Eğer biz dileseydik onları da günahlarından dolayı belalara uğratırdık. Kalplerini mühürlerdik de duymaz olurlardı.
Is it not a guide for those who inherited the land after them, that if We wished We could have punished them immediately for their sins And We stamp on their hearts, so they do not hear.
Is it not guidance to those who inherit the land after its people that, if We willed, We would strike them for their transgressions, and seal their hearts so they hear not?
Is it not clear to those who have inherited the earth after these people that, if We wanted to, We could strike them for their wrong actions, sealing up their hearts so that they cannot hear?
Does it ever occur to those who inherit the earth after previous generations that, if we will, we can punish them for their sins, and seal their hearts, causing them to turn deaf?
Is it not a guide for those who inherited the land after them, that if We wished We could have punished them immediately for their sins? And We stamp on their hearts, so they do not hear.
Is it not clear for those who inherited the land after them, that if We wished, We could have punished them immediately for their sins and We could have stamped on their hearts, so they would not hear.