Eğer onları doğru yola çağırsanız sizi duymazlar. Onların, sana baktıklarını sanırsın, oysa onlar görmezler.
Onları doğru yola çağırmış olsanız, işitmezler. Onları sana bakar görürsün, oysa onlar görmezler.
Onları doğru yola çağırırsanız size kulak veremezler. Onları sana bakar görürsün; oysa onlar görmezler.
Onları hidayete çağırsan işitmezler. Onların sana baktığını görürsün; fakat onlar görmezler.
Eğer onları doğru yola çağırsanız sizi duymazlar. Onların, sana baktıklarını sanırsın, oysa onlar görmezler.
Onları doğru yola çağırsan seni dinlemezler. Sana baktıklarını görürsün, oysa onlar göremezler.
Onları, yol göstermeleri için çağırsanız duymazlar. Sana baktıklarını görürsün; oysa onlar görmezler.
Ve eğer yol göstersinler diye yakarsanız, sizi duymazlar bile; ve sanırsın ki sana bakıyorlar, fakat onlar görmezler."
Onları, hidayete çağırsanız, duymazlar. Onların sana baktıklarını sanırsın. Oysaki, onlar görmezler.
Eğer onları doğru yola çağırırsanız işitmezler. Onları sana bakar (gibi) görürsün, oysa onlar görmezler bile.
Siz onları doğru yolu göstermeye çağıracak olsanız işitmezler. Onların sana baktıklarını görürsün, ama görmezler.
onlara yol göstermeleri için yalvarsanız, işitmezler; sana baktıklarını sanırsın, oysa görmezler."
Eğer onları, doğru yola çağırırsanız işitmezler. Sen onların sana baktıklarını görürsün, halbuki onlar görmezler.
siz onları doğru yolu göstermeğe çağıracak olsanız duymazlar, ve görürsün onları sana bakıb duruyorlardır da görmezler
Onları hidayete çağırırsanız, işitmezler. Onların sana baktıklarını sanırsın, oysa onlar görmezler.
Eğer onları hidayete çağırsan işitmezler. Onların sana baktığını görürsün, oysa onlar görmezler.
Eğer onları doğru yolu göstermiye çağırsanız duymazlar. Onları sana bakar görürsün. Halbuki görmezler de onlar.
Onları hidayete çağırsanız; duymazlar bile. Onları sana bakar görürsün; ama görmezler ki.
Onları doğru yola çağırsanız sizi işitmezler. Onları sana bakar görürsün fakat onlar görmezler.
Siz o müşrikleri (veya putları) doğru yola davet ederseniz işitmezler. Onların sana baktığını görürsün ama, aslında onlar görmezler.
Onları hidayet etmeleri için çağırsanız, işitmezler.. . Onları sana bakar sanırsın, ama görmezler!
Onları hidayete çağırsan işitmezler. Onların sana baktığını görürsün; fakat onlar görmezler.
Eğer onları hidayete çağırsanız sizi duymazlar. Onların, sana baktıklarını görürsün, oysa onlar görmezler.
And if you invite them to the guidance, they do not listen. And you see them looking at you, while they do not see.
And if you invite them to guidance, they hear not; and thou seest them looking at thee, but they see not.
If you call them to guidance, they do not hear. You see them looking at you, yet they do not see.
When you invite them to the guidance, they do not hear. And you see them looking at you, but they do not see.
And when you invite them to the guidance, they do not listen. And you see them looking at you, while they do not see.
If you invite them to the guidance, they do not listen; you see them looking at you, while they do not see.