A'raf halkı, yüzlerinden tanıdıkları kimselere de: "Çokluğunuz da, tasladığınız büyüklük de size bir yarar sağlamadı." dediler.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve nada | ve seslendiler | ندو |
2 | eshabu | halkı | صحب |
3 | l-ea'rafi | A'raf | عرف |
4 | ricalen | birtakım adamlara | رجل |
5 | yea'rifunehum | tanıdıkları | عرف |
6 | bisimahum | yüzlerinden | سوم |
7 | kalu | dediler ki | قول |
8 | ma | ||
9 | egna | hiçbir yarar sağlamadı | غني |
10 | ankum | size | |
11 | cem'ukum | topluluğunuzun | جمع |
12 | ve ma | ne de | |
13 | kuntum | size | كون |
14 | testekbirune | büyüklük taslamanız | كبر |
Yine A'raf ehli, simalarından tanıdıkları birtakım adamlara seslenerek derler ki: "Ne çokluğunuz ne de taslamakta olduğunuz büyüklük size bir yarar sağladı."
A‘raf halkı, yüzlerinden tanıdıkları (cehennemdeki) kişilere şöyle seslenecekler: "Çokluğunuzun da kibirlenmenizin de size hiçbir yararı olmadı.
Kimlik istasyonunda bulunanlar, görünüşlerinden tanıdıkları kimselere seslenirler: "Sizin cemaatiniz ve büyüklük taslamış olmanız size hiçbir yarar sağlamadı."
A'raf halkı, yüzlerinden tanıdıkları kimselere de: "Çokluğunuz da, tasladığınız büyüklük de size bir yarar sağlamadı." dediler.
A'raf ahalisi, yüzlerinden tanıdıkları bir takım adamlara da şöyle seslenirler: "Gördünüz mü? Sizlere ne taraftarlarınızın bir yararı oldu ne de büyüklenmenizin.
Orta yerin yoldaşları, yüzünden tanıdıkları adamlara seslenerek, şöyle derler: "Çokluğunuz ve büyüklük taslamanız, size yarar sağlamadı!"
Ve (sözkonusu) ayırdetme yeteneğine sahip olanlar, belirtilerinden kim olduklarını çıkardıkları kimselere seslenecekler: "Sahi, ne sağladı size taraftarlarınız / mal-mülkünüz ve böbürlendiğiniz o nesneler?"
A'raf halkı, yüzlerinden tanıdıkları bazı erkeklere seslenip şöyle derler: "Bir araya gelmeniz de büyüklük taslamanız da size hiçbir yarar sağlamadı."
Burcun üstündeki adamlar, kendilerini yüzlerinden tanıdıkları (ileri gelen birtakım) adamlara seslenerek derler ki: "Ne (güç ve servet) toplamış olmanız, ne büyüklük taslamanız (istikbarınız) size bir yarar sağlamadı."
O A'raf sakinleri, simalarından tanıdıkları bir takım kimselere şöyle seslenirler: "Gördünüz mü, cemiyetinizin ve kibirli davranmanızın size hiçbir yararı olmadı!
Ve (hayattayken) bu ayırt etme yetisine sahip olanlar, görünüşlerinden (günahkar olduklarını) çıkardıkları kimselere: "Ne sağladı size" diye seslenecekler, "maldan, (mülkten) biriktirmeniz; geçmişinizle o boş kurumlanmanız?
A'raftakiler, simalarından tanıdıkları birtakım adamlara da seslenir ve şöyle derler: "Ne çokluğunuz, ne de taslamakta olduğunuz kibir size bir yarar sağladı!"
O ashabı A'raf simalariyle tanıdıkları bir takım ricale de nida edib: gördünüz mü cem'iyyetinizin ve yaptığınız kibr-ü azametin size hiç faidesi olmadı
A'raf halkı, yüzlerindeki işaretleriyle tanıdıkları birtakım adamlara da ünleyerek dediler ki: "Ne topluluğunuz, ne de büyüklük taslamanız, size hiçbir yarar sağlamadı."
Orta yerdeki (A'raf'daki) adamlar, kendilerini yüzlerinden tanıdıkları (ileri gelen bir takım) adamlara seslenerek derler ki: "Ne (güç ve servet) toplamış olmanız, ne büyüklük taslamanız (istikbarınız) size bir yarar sağlamadı."
(Yine) a'raaf yaranı (kafirlerden) simalarıyla tanıdıkları (elebaşı) birtakım adamlara şöyle nida ederek derler: "Ne çokluğunuz (yahut topladığınız mallar), ne de (hakka karşı) yeltenmekde devam etdiğiniz o kibr (-ü azamet) size hiç bir faide vermedi".
A'raf ashabı; simalarıyla tanıdıkları adamlara seslenirler: Topluluğunuz, topladığınız mal ve büyüklük taslamalarınız size fayda vermedi, derler.
A'raftakiler simalarından tanıdıkları bazı adamlara seslenirler: -Topladıklarınız ve büyüklük taslıyor olmanız size fayda vermedi.
(48-49) A'raf ashabı, simalarından tanıdıkları bir kısım kimselere seslenip: "Gördünüz ya, ne topladığınız mallarınızın, ne onca taraftarlarınızın, ne de büyüklük taslamalarınızın ve o çalımlarınızın size hiç bir faydası olmadı!" O cennetlikleri göstererek "Sahi, şunlar "Allah, bunları asla lütfuna nail etmez." diye yeminler edip hor gördüğünüz kimseler değil miydi? İşte onların ne yüce mevkide olduklarını şimdi anladınız değil mi? derler ve sonra o cennetliklere dönerek: "Buyurun girin cennete, derler, size korku ve endişe olmadığı gibi, siz asla üzüntü de görmeyeceksiniz."
A'raf ehli, simalarından kendilerini tanıdıkları (bazı cehennem ehli) ricale seslenerek şöyle dediler: "Ne zenginliğinizin, ne de büyüklenmenizin size hiçbir faydası olmadı!"
Orta yerde bulunanlar, görünüşlerinden tanıdıkları kimselere seslenirler: 'Sizin cemaatiniz ve büyüklük taslamış olmanız size hiç bir yarar sağlamadı.'
A'raf ehli, yüzlerinden tanıdıkları kimselere de: "Çokluğunuz da, tasladığınız büyüklük de size bir yarar sağlamadı." dediler.
And the people standing on the elevated platform called on men they recognized by their features, they said: "What good did your large number do for you, or what you were arrogant for"
And the companions of the elevations will call to men, recognising them by their mark, saying: “What did it avail you, your accumulating, and that you waxed proud?
The Companions of the Ramparts will call out to men they recognise by their mark, saying, ‘What you amassed was of no use to you, nor was your arrogance.
The dwellers of the Purgatory will call on people they recognize by their looks, saying, "Your great numbers did not avail you in any way, nor did your arrogance."
And the people standing on the elevated platform called on men they recognized by their features, they said: "What good did your large number do for you, or what you were arrogant for?"
Those attending the identification station called on men they recognized by their features, they said, "What good did your large number do for you, or what you were arrogant for?"*