Uhdud'un Ashab'ı kahroldu;
- Kahrolsun! Ateşi olan o çukuru kazanlar.
(4, 5) Tutuşturulmuş yakıt(la) dolu o ateş(li) çukur(un) halkı kahrolsun!
Kanyon halkına yazıklar olsun.
Uhdud'un Ashab'ı kahroldu;
O çukurun sahipleri kahroldular.
Çukuru hazırlayanların yoldaşları yıkıma uğratıldı!
Kahrolsun hendek ehli!
Ki gebertildi o hendekçi grup/o kamçıları hendek gibi iz bırakan herifler,
Kahrolsun Ashab-ı Uhdud
o hendek sahiplerine la'net edildi.
Onlar (yalnızca) kendilerini yok ederler, o çukuru hazırlayanlar,
(3-5) Şahitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki, (mü'minleri yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar lanetlenmiştir.
Tel'ıyn edildi sahibleri o uhdudun
Ki kahroldu o hendeğin adamları
Kahrolsun Ashab-ı Uhdud.
(4-5) tutuşdurucu (malzeme ile hazırladıkları) o ateş hendeklerin saahibleri gebertilmişdir.
Uhdud ashabının canı çıksın,
Kahrolsun hendek sahipleri!
(4-5) Tıpkı kahrolası Ashab-ı uhdud'un, o tutuşturulmuş ateşle dolu hendeği hazırlayanların mel'un oldukları gibi...
Öldürüldü o hendek halkı.. .
Kanyon halkına yazıklar olsun.
Uhdud'un Ashab'ı kahroldu;
Dead are the people of the canyon.
Damned be the companions of the trench,
cursed be the Companions of the Pit –
Woe to the people of the canyon.
Destroyed will be the people of the ditch!
Woes to people of the canyon.