Artık gözetle! Onlar da gözetleyenlerdir.
Öyleyse bekle, çünkü onlar da bekliyorlar.
Sen (durumu bekleyip) gözetle; şüphesiz ki onlar da gözetlemektedir.
Öyleyse bekle; onlar da beklemektedirler.
Artık gözetle! Onlar da gözetleyenlerdir.
Sen onları takip et, onlar da seni takip edeceklerdir.
Artık, bekle. Aslında, onlar da bekliyorlar.
Artık sen de (yukarıda tanıtılan cennetini) bekle; çünkü ötekiler (yukarıda tanıtılan cehennemlerini) bekliyorlar!
Artık, beklemeye geç! Çünkü onlar da beklemekteler.
Öyleyse sen gözleyip bekle; elbette onlar da gözleyip bekliyorlar.
O halde gözet, çünkü onlar da gözetiyorlar.
Öyleyse (geleceğin ne getireceğini) bekle! Unutma, onlar da bekliyorlar.
Artık sen (onların başına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.
O halde gözet çünkü onlar gözetiyorlar
Biraz bekle, onlar da beklemektedirler (yakında başlarına neler geleceğini göreceklerdir).
Öyleyse sen gözleyip bekle; elbette onlar da gözleyip bekliyorlar.
Artık (onların başına inecek azabı) gözetle. Çünkü onlar (senin felaketini) bekleyicidirler.
Öyleyse bekle, onlar da beklemektedirler.
O halde bekle zaten onlar da bekliyorlar.
O halde neticeyi bekle! Zaten onlar da senin başına bir felaket gelmesini can atarak beklemektedirler.
Seyret bekle! Muhakkak ki onlar da beklemektedirler.
Öyleyse bekle; onlar da beklemektedirler.
Artık bekle! Onlar da bekleyenlerdir.
Therefore, keep watch; for they too will keep watch.
Then watch thou — they are watching.
So watch and wait. They too are waiting.
Therefore, wait; they too will have to wait.
Therefore, watch; for they too will be watching.
Therefore, keep watch; for they too will keep watch.