Hakk açığa çıktıktan sonra bile, sanki göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi, seninle tartışıyorlardı.
İş apaçık ortaya çıktıktan sonra bile, hak konusunda seninle çekişiyorlardı. Sanki onlar, göz göre göre ölüme sürükleniyorlardı.
Gerçek ortaya çıktıktan sonra, sanki göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi o amaçla ilgili olarak (savaş hakkında) seninle tartışıyorlardı.
Gerçek ortaya çıkmasına rağmen, göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi seninle onu tartışıyorlardı.
Hakk açığa çıktıktan sonra bile, sanki göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi, seninle tartışıyorlardı.
Bütün gerçek ortaya çıktığı halde seninle çekişip duruyorlardı. Sanki göz göre göre ölüme sürükleniyor gibiydiler.
Açığa çıktıktan sonra, sözde göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi, gerçek konusunda seninle tartışıyorlardı.
gerçek ortaya çıktıktan sonra da, sanki sen onları göz göre göre ölüme sürüyormuşsun gibi, seninle tartışmaktan geri durmadılar.
İş apaçık ortaya çıktıktan sonra bile, hak konusunda seninle çekişiyorlardı. Sanki onlar gözleri baka baka ölüme sürülüyorlardı.
(Herşey) Açıkça ortaya çıktıktan sonra bile, sanki kendileri, göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi, seninle hak konusunda tartışıp duruyorlardı.
Gerçek ortaya çıkmışken hakta seninle münakaşa ediyorlardı. Sanki göre göre ölüme sevk olunuyorlardı.
(bu yüzden,) hem de hak ortaya çıktıktan sonra, seninle neredeyse tartışacaklardı; sanki ölüme doğru sürüklenmişler de onu kendi gözleriyle görmüşler gibi.
Gerçek apaçık ortaya çıktıktan sonra, sanki göz göre göre ölüme sürülüyorlarmış gibi seninle o konuda tartışıyorlardı.
Tebeyyün etmişken hakta seninle münakaşa ediyorlardı, sanki göre göre ölüme sevkolunuyorlardı
Hak ortaya çıkmış iken sanki gözleri göre göre ölüme sürülüyorlarmış gibi seninle tartışıyorlardı.
(herşey) Açıkça ortaya çıktıktan sonra bile, sanki kendileri göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi, seninle hak konusunda tartışıp duruyorlardı.
Hak apaçık meydana çıkdıkdan sonra bile onlar bu hususda, sanki gözleri göre göre ölüme sürülüyorlarmış gibi, seninle mücadele ediyorlardı.
Hak, apaçık meydana çıktıktan sonra bile, sanki göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi seninle mücadele ediyorlardı.
Gerçek ortaya çıktıktan sonra bile, bu hususta sanki ölüme sürükleniyorlarmış gibi seninle tartışıyorlardı.
(5-6) Nitekim pek yerinde ve gerekli bir iş için Rabbin seni evinden çıkardığı zaman da, müminlerden bir kısmı bundan hoşlanmamıştı. Gerçek apaçık meydana çıktıktan sonra bile, onlar bu hususta seninle münakaşa ediyorlardı; sanki göz göre göre ölüme sevk ediliyorlardı.
Hak apaçık ortaya çıkmışken, buna rağmen onlar bunu kabullenmiyorlardı.. . Sanki onlar göre göre ölüme gidiyorlardı.
Gerçek ortaya çıkmasına rağmen, göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi seninle onu tartışıyorlardı.
Gerçek açığa çıktıktan sonra bile, sanki göz göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi, seninle tartışıyorlardı.
They argue with you about the truth when it has been made clear to them; as if they were being herded towards death while they are watching!
Disputing with thee concerning the truth after it had become clear, as if they were being driven to death when they were looking on.
arguing with you about the Truth after it had been made clear as though they were being driven to their death with open eyes. *
They argued with you against the truth, even after everything was explained to them. They acted as if they were being driven to certain death.
They argue with you about the truth when it has been made clear to them; as if they were being herded towards death while they are watching!
They argue with you about the truth when it has been made clear; as if they were being herded towards death while they are watching!