Sütunlara sahip İrem'e!
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | irame | İrem'e? | |
2 | zati | ||
3 | l-imadi | sütunlu | عمد |
- Ülkeler arasında eşi yaratılmamış sütunlu İrem'e?
(7, 8) (Yüksek) sütunları olan İrem (şehrine) -ki şehirler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.
Yüksek kulelere sahip İrem'e ki;
Sütunlara sahip İrem'e!
Sütunlu İrem'e de.
Sütunlarla dolu İrem'e?
sütun (gibi bina)lar sahibi İrem'e
Sütunlarla dolu İrem'e,
'Yüksek sütunlar' sahibi İrem'e?
Sütunların sahibi İrem'e
çok sütunlu İrem (halkına),
(6-10) (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hud'un kavmi) Ad'e, şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem'e, vadide kayaları oyan (Salih'in kavmi) Semud'a, kazıklar sahibi Firavun'a ne yaptığını görmedin mi?
İreme zatil'imad'e
Sütunlu İrem'e?
'Yüksek sütunlar' sahibi İrem'e?
(Ya'ni) o direk saahibi "İrem" e?
Sütunlar sahibi İrem'e?
Sütunlar sahibi İrem'e..
(6-10) Beldeler içinde benzeri yaratılmamış ve yüksek binalarla dolu İrem şehrinde oturan Ad milletine. Vadideki kayaları oyup yontarak sağlam evler yapan Semud milletine, Çadırlı ordugahlar, piramitler sahibi Firavun'a, Rabbinin ne yaptığını görmedin mi?
Çok sütunlu (belde) İrem'e?
Yüksek kulelere sahip İrem'e ki;
Sütunlara sahip İrem'e!
Irum, with the great columns
Iram of the pillars,
Iram of the Columns
Erum; the town with tall buildings.
Irum, with the great columns?
Iram, with the great columns?