"Düğümlere üfleyenlerin şerrinden,"
- Yarattığı her şeyin şerrinden, kapladığında karanlığın şerrinden, düğümlere üfürenlerin şerrinden, haset edenin haset ettiği zamanki şerrinden.
Düğümlere üfleyenlerin şerrinden,
"Arabozucuların, sözleşmeleri bozanların şerrinden."
"Düğümlere üfleyenlerin* şerrinden,"
ilişkilere* fesat karıştıranların* şerrinden,
"Düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden!"*
Ve düğümlere üfleyenin şerrinden!
Düğümlere üfleyip tüküren üfürükçülerin şerrinden!
Düğümlere üfüren kadınların şerrinden,
o düğümlere üfleyen üfürükçülerin şerrinden
karanlık işlere düşkün tüm insanların şerrinden,
(1-5) De ki: "Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım."
Ve o, ukdelere üfliyen neffasların şerrinden
Düğümlere üfleyip tüküren büyücü kadınların şerrinden,
Düğümlere üfüren kadınların şerrinden,
düğümlere üfüren (nefes) lerin şerrinden.
Düğümlere üfürenlerin şerrinden,
Düğümlere üfleyenlerin şerrinden..
Düğümlere üfleyip büyü yapan büyücü kadınların şerrinden,
"Düğümlere üfüren kadınların şerrinden"
'Arabozucuların, sözleşmeleri bozanların şerrinden.'
Düğümlere üfleyenlerin şerrinden,
"And from the evil of those who practice sorcery,"
“And from the evil of the blowers on knots;
and from the evil of women who blow on knots
"From the evils of the troublemakers.
"And from the evil of those who blow on knots,"
"From the evil of those who whisper into the contracts and affairs,"