"İlahlarımızdan biri seni fena çarpmış, demekten başka bir sözümüz yok." dediler. Hud da: "Ben Allah'ı tanık tutuyorum. Siz de tanık olun ki ben müşriklerden değilim." dedi.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | in | ||
2 | nekulu | diyoruz ki | قول |
3 | illa | sadece | |
4 | a'terake | seni çarpmış | عرو |
5 | bea'du | bazıları | بعض |
6 | alihetina | ilahlarımızdan | اله |
7 | bisu'in | fena | سوا |
8 | kale | dedi ki | قول |
9 | inni | şüphesiz ben | |
10 | uşhidu | şahit tutuyorum | شهد |
11 | llahe | Allah'ı | |
12 | veşhedu | ve şahid olun | شهد |
13 | enni | elbette ben | |
14 | beri'un | uzağım | برا |
15 | mimma | ||
16 | tuşrikune | ortak koştuklarınızdan | شرك |
Biz "tanrılarımızdan biri seni fena çarpmış" demekten başka bir söz söyleyemeyiz! Hud dedi ki: "Ben, Allah'ı şahit tutuyorum; siz de şahit olunuz ki ben sizin ortak koştuklarınızdan uzağım."
(54, 55) Biz ‘İlahlarımızdan biri seni fena hâlde çarpmış!'* demekten başka bir söz söylemiyoruz." (Hud ise) şöyle demişti: "Ben Allah'ı şahit tutuyorum; siz de şahit olun ki ben O'nun peşi sıra ortak koştuklarınızdan uzağım. Hepiniz bana tuzak kurun; sonra da bana zaman tanımayın!
"Senin tanrılarımızdan biri tarafından çarpıldığını söyleriz, " Dedi ki: "ALLAH'ı tanık tutuyorum, siz de tanık olun ki ben uzağım sizin ortak koştuğunuz..."
"İlahlarımızdan biri seni fena çarpmış, demekten başka bir sözümüz yok." dediler. Hud da: "Ben Allah'ı tanık tutuyorum. Siz de tanık olun ki ben müşriklerden değilim." dedi.
Sana diyeceğimiz sadece şudur: "İlahlarımızdan biri seni fena çarpmış." Hud dedi ki "Ben Allah'ı şahit tutuyorum, siz de şahit olun, ben ortak saydıklarınızdan tamamen uzağım."
"Ancak, tanrılarımızdan birisinin seni çok kötü çarptığını söyleyebiliriz!" Dedi ki: "Allah'ı tanık gösteriyorum; siz de tanık olun: Kuşkusuz, ben, ortaklar koştuklarınızdan uzağım!"
'Seni ilahlarımızdan kimileri fena çarpmış' demekten başka sana söyleyecek hiçbir sözümüz yok!" (Hud) şöyle dedi: "Bakın, Allah şahidim olsun ve siz de şahit olun ki, (Allah'a) ortak koştuğunuz ilahlarınızdan beriyim;
"Sadece şunu söylüyoruz: 'İlahlarımızdan biri seni kötü çarpmış." Hud dedi: "Ben Allah'ı tanık tutuyorum, siz de tanık olun ki, ben sizin Allah'a ortak yaptıklarınızdan uzağım."
"Biz: 'Bazı ilahlarımız seni çok kötü çarpmıştır' (demekten) başka bir şey söylemeyiz." Dedi ki: "Allah'ı şahid tutarım, siz de şahidler olun ki, gerçekten ben, sizin şirk koştuklarınızdan uzağım."
(54-55) Biz yalnız "herhalde Tanrılarımızın bazısı seni fena çarpmış." deriz. Hud: "Ben Allah'ı şahit gösteriyorum, siz de şahit olun ki, ben ondan başka, ona ortak koştuklarınızdan hiçbirini tanımıyorum; artık hepiniz toplanın bana istediğiniz tuzağı kurun, sonra da bana bir an bile süre tanımayın!
Seni tanrılarımızdan biri fena çarpmış demekten başka sözümüz yok sana!" (Hud:) "Allah'ı tanık tutarım, ve siz de tanık olun ki, kesinlikle uzağım ben, sizin yaptığınız gibi tanrılar edinmekten;
(54-55) Biz sadece şunu söyleriz: "Seni, ilahlarımızdan biri fena çarpmış." Hud, dedi ki: "İşte ben Allah'ı şahit tutuyorum. Siz de şahit olun ki, ben sizin Allah'ı bırakıp da O'na ortak koştuğunuz şeylerden uzağım. Haydi hepiniz toptan bana tuzak kurun, sonra da bana göz açtırmayın."
(54-55) Yalnız deriz ki her halde ilahlarımızın ba'zısı seni fena çarpmış, dedi ki: işte ben Allahı işhad ediyorum siz de şahid olun, işte ben ondan başka koştuğunuz şeriklerin hiç birini tanımıyorum, artık hepiniz toplanın bana istediğiniz tuzağı kurun, sonra bana bir lahza müsade de etmeyin.
"(Senin hakkında)" seni tanrılarımızdan biri fena çarpmış!" demekten başka bir söz bulamıyoruz" Dedi ki: "Ben Allah'ı şahid tutuyorum, siz de şahid olun ki, ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım."
"Biz: 'Bazı tanrılarımız seni çok kötü çarpmıştır' (demekten) başka bir şey söylemeyiz." Dedi ki: "Tanrı'yı şahid tutarım, siz de şahidler olun ki, gerçekten ben sizin şirk koştuklarınızdan uzağım."
(54-55) Biz "Tanrılarımızdan kimi seni fena çarpmış" (demekden) başka (bir şey) söylemeyiz. (Hud) dedi: "Allahı hakıyki şahid gösteririm ve siz de şahid olun ki ben sizin Allahı bırakıb da Ona ortak tutmakda devam etdiğiniz şeylerden kat'iyyen uzağım. Artık bana topyekun istediğiniz tuzağı kurun, sonra bana mühlet de vermeyin".
İlahlarımızdan biri seni fena çarpmış, demekten başka bir şey de söylemeyiz. Dedi ki: Doğrusu ben, Allah'ı şahid tutuyorum. Siz de şahid olun ki; sizin Allah'tan başka şirk koştuğunuz şeylerden, ben uzağım.
-Biz ancak 'seni ilahlarımızdan biri çarpmış' demekten başka bir şey demeyiz, dediler. Hud: -Ben, Allah'ı şahit tutuyorum. Siz de şahit olun ki, ben sizin O'nu bırakıp koştuğunuz şirklerden uzağım.
(54-56) "Galiba tanrılarımızdan biri seni pek fena çarpmış!" demekten başka bir şey söyleyemeyiz. Hud dedi ki: "Ben Allah'ı şahit tutuyorum, siz de şahid olun ki: ben sizin Allah'a şerik koştuklarınızdan hiç birini tanımıyorum. Artık hepiniz toplanın, bana istediğiniz tuzağı kurun, hiç göz açtırmayın, hiç süre tanımayın. Ben benim de, sizin de Rabbiniz olan Allah'a dayanıp güvendim. Hiç bir canlı yoktur ki mukadderatı O'nun elinde olmasın. Rabbim elbette tam istikamet üzeredir."
"Ancak şunu diyebiliriz: Tanrılarımızdan biri seni kötü çarpmış!".. . (Hud) dedi ki: "Ben kesinlikle Allah'ı şahit tutuyorum! Siz de şahit olun ki ben kesinlikle sizin ortak koştuklarınızdan beriyim. "
'Senin tanrılarımızdan biri tarafından çarpıldığını söyleriz,' dedi ki: 'ALLAH'ı tanık tutuyorum, siz de tanık olun ki ben uzağım sizin ortak koştuğunuz '
"İlahlarımızdan biri seni fena çarpmış, demekten başka bir sözümüz yok." dediler. Hud da: "Ben Allah'ı tanık tutuyorum. Siz de tanık olun ki ben müşriklerden değilim." dedi.
"All we can say is that perhaps some of our gods have seized you with evil. " He said: "I make God my witness, and all of you witness, that I disown what you have set up as partners."
“We say only that some of our gods have afflicted thee with evil.” He said: “I call God to witness — and bear you witness — that I am quit of that to which you ascribe a partnership,
We only say that one of our gods has driven you mad. ’ He said, ‘I call on Allah to be my witness, and you also bear witness, that I am free of all the gods you have apart from Him.
"We believe that some of our gods have afflicted you with a curse." He said, "I bear witness before GOD, and you bear witness as well, that I disown the idols you have set up -
"All we can say is that perhaps some of our gods have seized you with evil." He said: "I make God my witness, and all of you witness, that I am innocent of what you have set up."
"All we can say is that perhaps some of our gods have possessed you with evil." He said, "I make God my witness, and all of you witness that I disown what you have set up as partners--