Kıyamet günü, halkının önüne düşecek ve onları ateşe götürecektir. Varacakları yer, ne kötü bir yerdir.
Kıyamet günü kavminin önüne geçecek ve onları suya götürür gibi ateşe götürecektir. Ne kötü varış yeridir o götürüldükleri yer!
(Firavun), kıyamet gününde kavminin önüne düşecek ve onları ateşe sürükleyecektir. Varılacak o yer ne kötü bir yerdir!
Diriliş gününde halkına öncülük edip onları ateşe sokacaktır. Girdikleri yer ne kötü bir mekandır!
Kıyamet günü, halkının önüne düşecek ve onları ateşe götürecektir. Varacakları yer, ne kötü bir yerdir.
(Mezardan) kalkış günü halkının önüne düşecek, suya götürür gibi onları ateşe götürecektir. Başına varılan su ne kötü sudur! Ne kötü varıştır o varış!
Yeniden Yaratılış Günü'nde, toplumuna öncülük ederek, onları ateşe götürecektir. Gittikleri yer, ne kötü bir yerdir.
O, Kıyamet Günü (de) kavminin önüne düşecek ve onları ateşe sürecek: sürüldükleri yer ne berbat bir yer!
Kıyamet günü kavmine önderlik eder. İşte onları suya götürür gibi ateşe götürdü. Ne kötü varış yeridir o götürüldükleri yer!
O, kıyamet günü kavminin önderliğine geçer, böylece onları ateşe götürmüş olur. Sonunda vardıkları yer, ne kötü bir yerdir..
Kıyamet gününde kavminin önüne düşecek ve onları suya götürür gibi ateşe götürecektir. O varılan yer de ne fena maslaktır!
(Ve bu yüzden de) Kıyamet Günü halkının önüne düşüp, (bu dünyadaki batıl yönetimin bir) sonuc(u) olarak onları ateşe sürükleyecek; ne kötü bir menzil bu sürüklendikleri!
Firavun, kıyamet gününde kavminin önüne geçecek ve onları ateşe götürecektir. Ne kötü varış yeridir orası!
Kyamet günü kavminin önüne düşer, derken onları suya götürür gibi ateşe götürmüştür, o varılan da ne fena maslaktır
(Fir'avn), kıyamet günü kavminin önünde gidiyor. İşte onları ateşe getirdi. O varılan yer de ne fena bir yerdir!
O, kıyamet günü kavminin önderliğine geçer, böylece onları ateşe götürmüş olur. Sonunda vardıkları yer, ne kötü bir yerdir..
O, kıyaamet günü kavminin önüne düşecekdir. Artık o, bunları (suya götürür gibi) ateşe götürmüşdür. Vardıkları o yer ne kötü yerdir.
O, kıyamet gününde kavmine öncülük eder ve onları ateşe götürür. Ne kötü yerdir onların gittikleri yer.
(Firavun), Kıyamet günü halkına öncülük eder. Onları ateşe götürür. Gittikleri yer ne kötü yerdir.
O, kıyamet günü halkının önüne düşecek, onları ateşe götürecektir. Vardıkları o yer ne fena bir yerdir!
(Firavun) kıyamet sürecinde halkının önüne geçip önderlik eder.. . (İşte) onları ateşe ulaştırır! O varılan yer ne kötü bir yerdir.
Diriliş gününde halkına öncülük edip onları ateşe sokacaktır. Girdikleri yer ne kötü bir mekandır!
Kıyamet günü, halkının önüne düşecek ve onları ateşe götürecektir. Varacakları yer, ne kötü bir yerdir.
He will be at the head of his people on the Day of Resurrection, and he will lead them to the Fire. What a miserable place they are brought in!
He will precede his people on the Day of Resurrection, and lead them to the Fire, and evil is the place led to.
He will go ahead of his people on the Day of Rising and lead them down into the Fire. What an evil watering-hole to be led to!
He will lead his people on the Day of Resurrection, all the way to Hell; what a miserable abode to live in!
He will be at the head of his people on the Day of Resurrection, and he will lead them to the Fire. What a miserable place they will be brought in!
He will be at the head of his people on the day of Resurrection, and he will lead them to the fire. What a miserable place they are lead in!