Birr olanlar nimet içindedirler.
Şüphesiz iyiler nimetler içinde olacaklardır.
Şüphesiz ki iyiler, elbette nimet içinde (olacak)tır.
İyiler nimetler içindedir.
Birr* olanlar nimet* içindedirler.
İyiler, tabii ki, nimetlere kavuşacaklardır.
Kuşkusuz, iyilik taşıyanlar, nimetler içindedir.
Sorumlu davranan iyiler elbette tarifsiz nimetler içinde yüzecekler,
Şu da kuşkusuz: İyiler tam bir nimet içindedir,
Şüphesiz ebrar olanlar, elbette nimetler(le donatılmış cennetler) içindedirler.
Şüphesiz ki, iyiler Naim (Cenneti) içindedirler.
Bakın, (öteki dünyada) gerçek erdem sahipleri nimetler içinde bulunacaklar,
Şüphesiz, iyiler Naim cennetindedirler.
Şüphesiz ki iyiler naim içindedir
İyiler ni'met içindedirler.
Şüphesiz ebrar olanlar, elbette nimetter(le donanmış cennetler) içindedirler.
İyiler, hiç şübhesiz Naıym (cennetin) de,
Şüphesiz ki iyiler; Cennettedirler.
İyiler, elbette nimetler içinde olacaktır.
İyi ve hayırlı insanlar naim cennetinde, nimetler içindedirler.
Muhakkak ki Ebrar (iyiler), elbette Nimet cenneti içindedir.
İyiler nimetler içindedir.
Birr* olanlar nimet* içindedirler.
The pious are in Paradise.
The virtuous will be in bliss,
The truly good will be in perfect Bliss.
Surely, the pious have deserved bliss.
Thepious are in the Paradise.
The pious are in Paradise.