Yakınlık sahibine, düşkünlere ve yol oğluna yardım yap! Savurganlık yaparak saçıp savurma.
Bir de akrabaya, yoksula ve yolcuya/çaresiz kalana hakkını ver! Gereksiz yere de saçıp savurma!
Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver! Saçıp savurma!
Akrabalara haklarını ver. İhtiyaç sahiplerine ve yolcuya da... Ancak saçıp savurma.
Yakınlık sahibine, düşkünlere ve yol oğluna yardım yap! Savurganlık yaparak saçıp savurma.
Yakınlarına, yoksullara ve yolda kalanlara hakkını ver ama saçıp savurma.
Ayrıca, yakınlara haklarını ver; yoksula ve yolda kalana da. Ve saçıp savurma.
(Ey insan!) Yakınlık sahiplerine hakkını ver; düşküne ve yolda kalmışa da... Fakat sakın ola ki (elinde avucunda olanı) amaçsız bir biçimde saçıp savurma!
Akrabaya hakkını ver. Çaresize, yolda kalana da. Fakat saçıp savurma.
Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp savurma.
Akrabaya hakkını ver; yoksula, yolda kalmış olana da; bununla beraber saçıp savurma!
Ve (ey insanoğlu,) yakın(ların)a hak(lar)ını ver; düşküne de, yolda kalmışa da; ama sakın (elindekini) anlamsız, amaçsız bir biçimde saçıp savurma.
Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma.
Karabet sahibine de hakkını ver, miskine de, yolda kalmışa da, bununla beraber saçıp savurma
Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver, fakat saçıp savurma.
Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp savurma.
Hısıma, yoksula, yolda kalmışa hak (lar) ını ver. (Malını) israf ile saçıb savurma.
Yakınlara hakkını ver. Miskine, yolcuya da. Ama saçıp savurma.
(26-27) Akrabaya, düşküne ve yolda kalmışa hakkını ver. Fakat, saçıp savurma! Çünkü saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı pek nankördür.
(26-27) Yakınlarına, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver, sakın saçıp savurma! Çünkü savurganlar şeytanların kardeşleri olmuşlardır. Şeytan ise Rabbine karşı pek nankördür.
Yakınlara hakkını ver; yoksula ve yolda kalmışa da.. . (Fakat) ölçüsüz de dağıtma!
Akrabalara haklarını ver. İhtiyaç sahiplerine ve yolcuya da... Ancak saçıp savurma
Yakınlık sahibine, düşkünlere ve kendisini Allah'ın yoluna adamış olanlara yardım yap! Savurganlık yaparak saçıp savurma.
And give the relative his due, and the poor, and the wayfarer; and do not waste excessively.
And give thou the relative his due, and the needy, and the wayfarer; but squander thou not wastefully,
Give your relatives their due, and the very poor and travellers but do not squander what you have.
You shall give the due alms to the relatives, the needy, the poor, and the traveling alien, but do not be excessive, extravagant.
And give the relative his due, and the poor, and the wayfarer; and do not waste excessively.
Give the relative his due, and the poor, and the wayfarer; and do not waste excessively.