Ancak bu, Rabb'inden bir rahmettir. O'nun, senin üzerindeki lütfu çok büyüktür.
Ancak Rabbinin rahmeti sayesinde vahiy kesilmedi. Çünkü O'nun sana büyük lütfu vardır.
Rabbinin merhameti hariç! Şüphesiz ki O'nun sana yönelik iyiliği büyüktür.
Ancak Efendinin rahmeti var... O'nun sana olan nimeti büyüktür.
Ancak bu, Rabb'inden bir rahmettir. O'nun, senin üzerindeki lütfu çok büyüktür.
Geri alınmaması sadece Rabbinin ikramıdır. O'nun sana iyiliği büyüktür.
Yalnızca, Efendinden rahmettir. Kuşkusuz, O'nun, senin üzerindeki lütfu çok büyüktür.
Neyse ki Rabbinin rahmeti sayesinde (bundan uzaksın). Unutma ki O'nun senin üzerindeki lutfu her daim büyük olmuştur.
Ancak, Rabbinden bir rahmet müstesna. Kuşkusuz, O'nun sana lütfu pek büyüktür.
(Vahyi sende bırakan) Rabbin rahmetinden başka (sı değildir). Şüphesiz O'nun lütfu senin üzerinde çok büyüktür.
Ancak Rabbinden bir rahmet olarak (vahyettiklerini ortadan kaldırma işini) yapmadık. Gerçekten O'nun sana olan lütfü çok büyüktür.
(Böyle bir şey olmuyorsa bu) yalnızca Rabbinden bir rahmet nedeniyledir: gerçekten de O'nun senin üzerindeki lütfu çok büyüktür!
Ancak Rabbin'den bir rahmet olarak böyle yapmadık. Çünkü O'nun sana olan lütfu büyüktür.
Ancak rabbından bir rahmet başka, hakıkat senin üzerinde onun fazlı pek büyük bulunuyor
Ancak Rabbin sana acıyarak ayetlerini geri almamaktadır. Çünkü O'nun sana olan lutfu cidden büyüktür.
(Vahyi sende bırakan) rabbin rahmetinden başka(sı değildir). Şüphesiz O'nun lütfu senin üzerinde çok büyüktür.
Ancak Rabbinden olan bir rahmetdir (ki onu ibkaa etmişdir). Hakıykat, Onun, senin üzerindeki fazl (-u keremi) büyükdür.
Ancak Rabbından bir rahmet iledir. Muhakkak ki O'nun sana olan lutfu, pek büyüktür.
Ancak, Rabbinden bir rahmettir. Onun üzerindeki ikramı çok büyüktür.
Ama böyle yapmayıp Kur'an ayetlerini muhafaza etmesi, sırf Rabbinin ihsanının sonucudur. Gerçekten O'nun sana olan lütfu pek büyüktür.
Rabbinden olan bir Rahmet dışında! Muhakkak ki O'nun senin üzerine olan lütfu çok büyüktür!
Ancak Rabbinin rahmeti var... O'nun sana olan nimeti büyüktür.
Ancak bu, Rabb'inden bir rahmettir. O'nun, senin üzerindeki lütfu çok büyüktür.
Except for a mercy from your Lord. His favour upon you has been great.
“Only by mercy from thy Lord”; His kindness to thee is great.
but for a mercy from your Lord. His favour to you is indeed immense.
This is but mercy from your Lord. His blessings upon you have been great.
Except for a mercy from your Lord. His grace upon you has been great.
Except for a mercy from your Lord. His favor upon you has been great.