Ama kendilerinden bir uyarıcının onlara gelmesine şaşırdılar. Kafirler: "Bu şaşılacak bir şey." dediler.
Aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar da, kafirler şöyle dediler: "Bu şaşılacak bir şeydir."
Doğrusu kendilerine içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve kâfirler "Bu, şaşılacak bir şeydir!
İçlerinden bir uyarıcının kendilerine gelmesini tuhaf karşıladılar! Kafirler, "Bu tuhaf bir şey" dediler,
Ama kendilerinden bir uyarıcının onlara gelmesine şaşırdılar. Kafirler: "Bu şaşılacak bir şey." dediler.
Bunları asıl şaşırtan içlerinden bir uyarıcının gelmesidir. Ayetleri görmezlikten gelenler (kafirler): "Bu şaşılacak bir şey" dediler.
Hayır! Nankörlük edenler, kendi aralarından bir uyarıcının gelmesine şaşırdılar. Ardından, şöyle dediler: "Anlaşılmaz bir şey bu!"
Ama nerde! Onlar içlerinden bir uyarıcının kendilerine gelmesine şaştılar ve işte bu kafirler dediler ki: "Bu ne acayip bir iş!
İş sanıldığı gibi değil! Kendilerine içlerinden bir uyarıcı geldi diye şaştılar da şöyle dediler o küfre batanlar: "Acayip şey bu!"
Hayır, onlara kendilerinden bir uyarıcı gelmesine şaştılar da, o kafirler: "Bu şaşılacak bir şey" dediler.
Doğrusu kendilerine içlerinden korkutucu bir peygamber geldiğine şaştılar da kafirler dediler ki: "Bu şaşılacak şey!
Onlar içlerinden bir uyarıcının kendilerine gelmesine şaştılar; ve bu hakikat inkarcıları: "Ne tuhaf bir şey bu!" diyorlar,
(1-2) Kaf. Şerefli Kur'an'a andolsun ki kafirler, aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar ve şöyle dediler: "Bu tuhaf bir şeydir!"
Doğrusu şaştılar da kendilerine içlerinden korkutucu bir Peygamber geldiğine dediler ki kafirler bu acib bir şey
İçlerinden bir uyarıcı gelmesine şaştılar da, o kafirler: "Bu tuhaf bir şeydir" dediler.
Hayır, onlara kendilerinden bir uyarıcı gelmesine şaştılar da, o kafirler: "Bu şaşılacak bir şey" dediler.
Bil'akis o kafirler, kendilerine içlerinden inzar edici (bir peygamber) geldi diye, hayrete düşdüler de "Bu, dediler, şaşılacak bir şey".
Aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar da o kafirler: Bu, şaşılacak bir şey, dediler.
Kendilerine içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaşırdılar da, kafirler: Bu, acayip bir şey, dediler.
(2-3) Doğrusu, onlar, kendilerinden birinin, uyarıp irşad etmek için gelmesine şaşırdılar da kafirler: "Bu, ne tuhaf şey!" dediler, "Biz ölüp de toprak olduktan sonra mı dirileceğiz? Bu, aklın alamayacağı kadar uzak bir ihtimal!"
Bilakis aralarından bir uyarıcı onlara geldi diye hayret ettiler de, o hakikat bilgisini inkar edenler şöyle dedi: "Bu çok acayip bir şey.. . "
İçlerinden bir uyarıcının kendilerine gelmesini tuhaf karşıladılar! Kafirler, 'Bu tuhaf bir şey' dediler,
Ama kendilerinden bir uyarıcının onlara gelmesine şaşırdılar. Gerçeği yalanlayan nankörler: "Bu şaşılacak bir şey." dediler.
Are they surprised that a warner has come to them from amongst them, so the rejecters said: "This is something strange!"
The truth is, they marvel that a warner has come to them from among them. And the false claimers of guidance say: “This is an amazing thing:
Nonetheless they are amazed that a warner should have come to them from among themselves and those who are kafir say, ‘What an extraordinary thing!
They found it strange that a warner from among them came to them! The disbelievers said, "This is really strange.
Are they surprised that a warner has come to them from amongst them, so the rejecters said: "This is something strange!"
Are they surprised that a warner has come to them from amongst them, so the ingrates said, "This is something strange!"