Sabah olunca birbirlerine seslendiler.
- Sabahleyin birbirlerine şöyle seslendiler: "Eğer ürünlerinizi devşirecekseniz erkenden bostanlarınıza gidiniz!"
Sabah olurken birbirlerine şöyle seslenmişlerdi:
Sabahleyin birbirlerine seslendiler:
Sabah olunca birbirlerine seslendiler.
Sabah olunca bahçenin sahipleri biribirlerine seslendiler:
Sabahleyin, birbirlerine seslendiler:
Derken, sabahın köründe birbirlerine seslendiler.
Sabaha çıktıklarında birbirlerine seslendiler:
Nihayet sabah vakti birbirlerine seslendiler.
Derken sabaha yakın birbirlerine seslendiler.
Sabah erken kalktıklarında birbirlerine seslendiler:
(21-22) Derken, sabahleyin birbirlerine, "Haydi, eğer ürününüzü devşirecekseniz erkenden gidin" diye seslendiler.
Derken sabaha yakın birbirlerine seslendiler
Sabahleyin birbirlerine seslendiler:
Nihayet sabah vakti birbirlerine seslendiler.
İşte sabaha karşı birbirlerini çağırdılar.
Sabah erken birbirlerine seslendiler;
Sabahleyin birbirlerine seslendiler:
(21-22) Onlar ise olup bitenden habersiz, neşeli neşeli birbirlerine seslendiler: "Haydi, madem devşireceksiniz, çabuk ekininizin başına!"
Sabah olurken (kalktıklarında) birbirlerine seslendiler:
Sabahleyin birbirlerine seslendiler:
Sabah olunca birbirlerine seslendiler.
They called on one another when they awoke.
Then called they to one another in the morning:
In the morning they called out to one another,
They called on each other in the morning.
They called on one another when they awoke.
They called on one another when they awoke.