Eğer Rabb'inden yeniden bir nimet ulaşmasaydı, kınanmış olarak boş bir yere atılmış olacaktı.
Rabbi katından ona bir rahmet ulaşmasaydı, kınanmış bir halde o açık araziye atılacaktı.
Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı mutlaka kınanmış (bir hâlde) ıssız bir sahile atılacaktı.
Efendinden ona bir nimet ulaşmasaydı, kınanmış olarak çorak bir sahile atılacaktı.
Eğer Rabb'inden yeniden bir nimet ulaşmasaydı, kınanmış olarak boş bir yere atılmış olacaktı.
Eğer Rabbinin iyiliği imdadına yetişmeseydi, aşağılanmış bir halde açık alana atılacaktı.
Efendisinden Ona bir nimet ulaşmamış olsaydı, aşağılanmış olarak, ıssız bir kıyıya kesinlikle atılmış olurdu.
Eğer Rabbinin akıl sır ermez nimeti onun imdadına yetişmemiş olsaydı, andolsun ki aşağılanmış bir halde ıssız bir sahile atılırdı.
Eğer ona, Rabbinden bir nimet ulaşmasaydı, horlanmış bir halde cascavlak bir yere atılırdı.
Eğer Rabbinden bir nimet ona ulaşmasaydı, mutlaka yerilmiş ve çıplak bir durumda (karaya) atılmış olacaktı.
Ona Rabbinden bir nimet yetişmiş olmasaydı, o fezaya, alana elbette yerilmiş olarak atılacaktı.
(Ve hatırla:) o'na Rabbinin rahmeti ulaşmamış olsaydı mutlaka aşağılanmış bir şekilde ıssız bir sahile atılmış olurdu
Şayet Rabbinden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı, o mutlaka kınanmış bir halde ıssız bir yere atılacaktı.
Rabbından bir ni'met yetişmiş olmasa idi ona, elbette o fazaya fena bir halde atılacaktı.
Eğer Rabbinden ona bir ni'met yetişmeseydi, yerilerek çıplak bir yere atılırdı.
Eğer rabbinden bir nimet ona ulaşmasaydı, mutlaka yerilmiş ve çıplak bir durumda (karaya) atılmış olacaktı.
Eğer Rabbinden ona bir ni'met erişmiş olmasaydı o, mutlakaa çırıl çıplak (çıkarıldığı) o yere kınanmış bir halde atılacakdı.
Rabbının katında ona bir nimet erişmiş olmasaydı; mutlaka o, kınanmış olarak çıplak bir yere atılacaktı.
Rabbinden ona bir nimet erişmiş olmasaydı, kınanmış olarak çıplak bir yere atılacaktı.
Şayet Rabbinden gelen bir lütuf onun imdadına yetişmeseydi, kınanmaya müstahak bir vaziyette, deniz tarafından karaya atılırdı!
Eğer Ona Rabbinden bir nimet erişmemiş olsaydı, aşağılanmış halde çıplak araziye atılırdı!
Rabbinden ona bir nimet ulaşmasaydı, kınanmış olarak çorak bir sahile atılacaktı.
Eğer Rabb'inden yeniden bir nimet ulaşmasaydı, kınanmış olarak boş bir yere atılmış olacaktı.
Had it not been for his Lord's grace, he would have remained trapped, while he was to be blamed.
Had not favour from his Lord overtaken him, he would have been cast on the bare shore when he was condemned.
Had a blessing from his Lord not overtaken him, he would have been thrown up on the naked shore, for he was at fault.
If it were not for his Lord's grace, he would have been ejected into the desert as a sinner.
Had it not been for the grace of his Lord, he would have remained trapped, while he was to be blamed.
Had it not been for his Lord's grace, he would be ejected to the shore, in disgrace.