Biz, onların üzerlerine tek bir sayha gönderdik. Böylece ağıldaki ufalanmış kuru ot gibi oldular.
Biz onların üzerine korkunç bir ses gönderdik. Hemen hayvan ağılına konan kuru ot gibi oluverdiler.
(Deveyi kesince) biz de üzerlerine korkunç bir ses göndermiştik. Anında ağıla konulan kuru ot gibi olmuşlardı.
Üzerlerine bir tek patlama gönderdik ve onlar ağılcının topladığı saman yığınına döndüler.
Biz, onların üzerlerine tek bir sayha gönderdik. Böylece ağıldaki ufalanmış kuru ot gibi oldular.
Üzerlerine yüksek bir ses saldık; hayvan barınağına serilmiş kuru otlar gibi oldular.
Aslında, benzersiz bir gürlemeyi, onların üzerine gönderdik. Hayvan barınaklarındaki ufalanmış kuru otlar gibi oldular.
Elbet Biz de onlara tek bir bela sayhası gönderdik: sonunda çürüyüp un-ufak olmuş odun talaşına döndüler.
Biz, onlar üzerine bir tek ses gönderdik de ağılcının serptiği kuru ot gibi kırılıp ufalandılar.
Çünkü Biz onların üzerine bir tek çığlık gönderdik. Böylece onlar, ağıldaki çalı çırpı olan kuru ot gibi oluverdiler.
Çünkü Biz üzerlerine tek bir sayha gönderiverdik; ağılcı çırpısı gibi kırılıp dökülüverdiler.
Biz onlara (ceza olarak) bir tek darbe vurduk ve bir çiftliğin kurumuş, kırılmış fidanlarına döndüler.
Şüphesiz biz, onların üzerine tek bir korkunç ses gönderdik de, onlar, ağıldaki hayvanların çiğneyip ufaladıkları kuru çöpler gibi oldular.
Çünkü biz üzerlerine tek bir sayha salıverdik, ağılcı çırpısı gibi kırılıp döküle kaldılar
Biz onların üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; ağılcının topladığı kuru ot gibi kırılıp döküldüler.
Çünkü biz onların üzerine bir tek çığlık gönderdik. Böylece onlar, ağıldaki çalı çırpı olan kuru ot gibi oluverdiler.
Çünkü biz onların üzerine korkunç bir ses gönderdik de hayvan ağılına konan kuru çalı çırpı ve otlar gibi oluverdiler.
Nitekim üzerlerine bir tek çığlık gönderdik de ağılcıların kullandığı kurumuş ot gibi oldular.
Onların üstüne tek bir çığlık gönderdik de deve ağılındaki kuru ot gibi oldular.
Biz onlara bir sayha, müthiş bir ses gönderdik, davar ağılındaki kuru ot ve çırpı gibi oldular.
Muhakkak ki biz onların üzerine sayha-i vahide (bir tek şiddetli titreşimli ses) irsal ettik de (davarların önüne) konmuş çöp kırıntısı gibi oldular.
Üzerlerine bir tek patlama gönderdik ve onlar ağılcının topladığı saman yığınına döndüler.
Biz, onların üzerlerine tek bir sayha gönderdik. Böylece ağılcıların topladığı ufalanmış kuru ot gibi oldular.
We sent upon them one scream, whereupon they became like harvested hay.
We sent upon them one Blast, and they were like the dry stalks of the fence-maker.
We sent a single Blast against them and they were just like a thatcher’s reeds.
We sent upon them one blow, whereupon they became like harvested hay.
We sent upon them one scream, whereupon they became like harvested hay.
We sent upon them one scream, whereupon they became like harvested hay.