"Rabbim! Hanımım kısır, ben de ayakta duramayacak kadar yaşlanmışken, benim nasıl bir oğlum olabilir?" dedi.
Zekeriyya, "Ey Rabbim!Benim nasıl bir çocuğum olur? Oysa benim hanımım kısır, ben de son derece yaşlandım" dedi.
(Zekeriya), "Rabbim! Hanımım kısır, ben de yaşlılığımın sonuna ulaşmışken nasıl benim bir oğlum olacak?" diye sormuştu.
"Efendim, benim nasıl bir oğlum olabilir? Karım kısır, bense alabildiğine yaşlıyım" dedi.
"Rabbim! Hanımım kısır, ben de ayakta duramayacak kadar yaşlanmışken, benim nasıl bir oğlum olabilir?" dedi.
Zekeriya dedi ki "Rabbim! Bana oğlan çocuğu nereden? Karım kısır, ben de ileri derecede yaşlıyım."
"Efendim! Benim nasıl bir oğlum olabilir?" dedi; "Karım kısır; zaten yaşlılığın son sınırındayım!"
(Zekeriyya) "Rabbim" dedi, "Nasıl olur da benim bir oğlum olabilir; çünkü eşim kısır, ben ise yaşlılıktan dolayı gücü tükenmiş biriyim!"
Dedi: "Rabbim, benim için oğul nasıl söz konusu olur? Karım, doğurganlığını yitirmiştir, bense yaşlılığın gerçekten en ileri basamağına ulaştım."
Dedi ki: "Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım."
Zekeriyya: "Ey Rabbim, benim nasıl bir oğlum olabilir, karım kısır ben de yaşlılığın kağşamak derecesine (son haddine) varmışken!" dedi.
(Zekeriya:) "Ey Rabbim!" dedi, "Karım kısır olduğu halde ve ben de yaşlanarak bütünüyle güçsüz bir duruma düşmüşken, benim nasıl oğlum olabilir ki?"
Zekeriyya, "Rabbim!" "Hanımım kısır ve ben de ihtiyarlığın son noktasına ulaşmış iken, benim nasıl çocuğum olur?" dedi.
Dedi: Yarab! benim için bir oğul nereden olacak: hatunum akim bulunuyor ben de ihtiyarlıktan kağşamak derecesine geldim
(Zekeriyya): "Rabbim, dedi benim nasıl oğlum olur? Karım da kısırdır. Ben ise ihtiyarlığın son sınırına vardım."
Dedi ki: "Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım."
Dedi: "Rabbim, benim nasıl oğlum olur ki? Karım bir kısırdır. Ben ise ihtiyarlığın son haddine vermişimdir".
Rabbım; karım kısır ve ben de son derece kocamışken nasıl oğlum olur ki? dedi.
-Rabbim, dedi, nasıl benim bir çocuğum olabilir ki karım kısır ben ise son derece yaşlıyım?
"Ya Rabbi, dedi, nasıl benim çocuğum olabilir ki eşim kısır, ben ise bir pir-i faniyim!"
(Zekeriyya) dedi ki: "Rabbim, karım kısır ve ben de ihtiyarlıkta sınıra ulaşmış olduğum halde, benim nasıl bir oğlum olur?"
'Rabbim, benim nasıl bir oğlum olabilir? Karım kısır, bense alabildiğine yaşlıyım,' dedi.
"Rabbim! Hanımım kısır, ben de ayakta duramayacak kadar yaşlanmışken, benim nasıl bir delikanlı çocuğum olabilir?" dedi.
He said: "My Lord, how can I have a son when my wife is infertile, and I have reached a very old age"
He said: “My Lord: how will I have a lad when my wife is barren and I have reached extreme old age?”
He said, ‘My Lord! How can I have a boy when my wife is barren and I have reached advanced old age?’
He said, "My Lord, will I have a son despite my wife's sterility, and despite my old age?"
He said: "My Lord, how can I have a son when my wife is infertile, and I have reached a very old age?"
He said, "My Lord, how can I have a son when my wife is infertile, and I have reached a very old age?"