Ant olsun ki, insanı çamurun özünden yarattık.
Andolsun ki biz, insanı çamurun özünden yarattık.
Yemin olsun ki biz insanı çamurdan (süzülen) bir özden yarattık.
Biz, insanı özel bir balçıktan yarattık.
Ant olsun ki, insanı çamurun özünden yarattık.
İnsanı çamurundan oluşan bir özden yarattık.
Gerçek şu ki, insanı, balçığın özünden yarattık.
Doğrusu Biz insan türünü, bir nevi konsantre bir balçıktan yarattık;
Yemin olsun ki, biz insanı topraktan oluşan bir özden yarattık.
Andolsun, biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık.
Andolsun ki, Biz insanı süzülmüş bir çamurdan yarattık.
İmdi, gerçek şu ki, Biz insanı balçığın özünden yaratıyoruz,
Andolsun, biz insanı, çamurdan (süzülmüş) bir özden yarattık.
Şanım hakkı için biz insanı çamurdan, bir sülaleden yarattık
Andolsun biz insanı çamurdan bir süzmeden yarattık.
Andolsun, biz insanı, süzme bir çamurdan yarattık.
Andolsun biz insanı çamurdan (süzülmüş) bir hulasadan yaratdık.
Andolsun ki; Biz, insanı; çamurdan, süzme bir özden yarattık.
İnsanı çamurun özünden yaratmıştık.
Şu bir gerçektir ki Biz insanı süzme çamurdan yaratırız.
Andolsun ki insanı tıyn'den (balçıktan; su + mineral terkibinden) meydana gelen bir sülaleden (sperm - genetik yapıdan) yarattık.
Biz, insanı özel bir balçıktan yarattık
Ant olsun ki, insanı çamurun özünden yarattık.
We have created mankind from a structure derived from mud.
And We created man from an extract of clay;
We created man from the purest kind of clay;
We created the human being from a certain kind of mud.
And We have created man from an extract from clay.
We have created people from an extract of clay.