Bu bir öğüttür. Dileyen Rabb'ine götüren bir yol edinir.
Şüphesiz bu bir öğüttür. Dileyen Rabbine giden bir yol tutar.
Şüphesiz ki bu (Kur'an), (gerçeği) hatırla(t)madır. Dileyen, Rabbine (giden) bir yol tutar.
Bu bir hatırlatmadır; dileyen, Efendisine doğru yol tutar.
Bu bir öğüttür. Dileyen Rabb'ine götüren bir yol edinir.
Bunlar, aklınızdan çıkarmamanız gereken bilgilerdir. Rabbinin yolunu tercih eden o yola girer.
Kuşkusuz, O, bir hatırlatmadır. Artık, isteyen, Efendisine eriştiren bir yol edinir.
İşte bu, uyarı dolu bir öğüttür: artık dileyen Rabbine ulaştıran bir yol tutsun!
Bu, bir öğüt verici, düşündürücüdür. Dileyen, Rabbine doğru, bir yol edinir.
Şüphesiz, bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine bir yol bulabilir.
İşte bu, bir öğüttür; artık dileyen Rabbine (varan) bir yol tutar!
Bu, şüphesiz, bir öğüt ve uyarıdır. Öyleyse, dileyen Rabbine ulaştıran yola koyulsun!
Şüphesiz bunlar bir öğüttür. Kim dilerse Rabbine ulaştıran bir yol tutar.
İşte bu bir tezkiredir, artık dileyen rabbına bir yol tutar
Bu bir öğüttür. Dileyen, Rabbine varan bir yol tutar.
Şüphesiz, bu bir öğüttür. Artık dileyen rabbine bir yol bulabilir.
İşte bu (korkutucu ayetler) hakıyki birer öğüddür. Artık kim dilerse Rabbine bir yol edinir.
Muhakkak ki bu; bir öğüttür. Dileyen, Rabbına doğru bir yol edinir.
Bu bir uyarıdır. Dileyen Rabbine doğru yol tutar.
Bu, bir öğüt ve uyarıdır. Artık isteyen, Rabbine varan yolu tutar.
Muhakkak ki bu bir tezkiredir (hatırlatıp düşündürtme)! Dileyen Rabbine (erdiren) yol edinir!
Bu bir hatırlatmadır; dileyen, Rabbine doğru yol tutar.
Bu bir öğüttür. Dileyen Rabb'ine götüren bir yol edinir.
This is a reminder, so let he who wishes take a path to his Lord.
This is a reminder, so whoso wills might take a path to his Lord.)
This truly is a reminder, so let anyone who wills take the Way towards his Lord.
This is a reminder; whoever wills, let him choose the path to his Lord.
This is a reminder, so let he who wishes take a path to his Lord.
This is a reminder, so let he who wishes take a path to his Lord.