"O ki insanların göğüslerine vesvese verir,"
- "İnsanlara kötü şeyler fısıldayan o sinsi vesvesecinin şerrinden ki o, insanların sinesine vesvese düşürür. Cinlerden ve insanlardan oluşur."
(4, 5, 6) İnsanların göğüslerine (kalplerine) vesveseler fısıldayan, cinlerden ve insanlardan (olan o) sinsi vesvesecinin şerrinden (Allah'a sığınırım)."
"Ki halkın göğsüne fısıldarlar."
"O ki insanların göğüslerine vesvese verir,"
Kötülüğü insanların içine fısıldayandan;
"İnsanların yüreklerine kuruntular verir!"
o ki; sürekli kalplerine fısıldıyor insanları;
İnsanların göğüslerine kuşkular, kuruntular sokar o;
Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir (içlerine kuşku, kuruntu fısıldar);
ki, insanların sinelerine vesvese verir durur.
insanların kalbine fısıldayan;
(1-6) De ki: "Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik'ine, insanların İlah'ına sığınırım."
Ki vesvese verir sinelerinde nasın
O ki insanların göğüslerine (kötü düşünceler) fısıldar.
Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir.
ki o, insanların göğüslerine daima vesvese verendir.
Ki o, insanların kalblerine hep vesvese verir.
İnsanların gönüllerine vesvese sokan..
O ki insanların kalplerine vesvese verir,
"O ki, insanların içlerinde vesvese üretir. "
'Onlar halkın göğsüne fısıldarlar.'
O ki insanların göğüslerine vesvese verir,
"Who whispers into the chests of mankind,"
“Who whispers in the breasts of mankind;
who whispers in people’s breasts
"Who whisper into the chests of the people.
"Who whispers into the chests of the people."
"Who whispers into the chests of the people,"