"Yolculuk etmeniz için orada geniş yollar yaptı."
-"Allah, orada geniş yollar edinip dolaşabilesiniz diye, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır."
(19, 20) Ondan geniş yollar edinesiniz diye Allah yeri sizin için yaymıştır."*
Ki orada geniş yollarda gidesiniz.
"Yolculuk etmeniz için orada geniş yollar yaptı."
vadilerdeki yollarından geçip gidesiniz." (dedi)
"Oradaki geniş yollarda gitmeniz için!"
ki, geniş yollar bulup onun üzerinden aşabilesiniz diye.
Ki ondan geniş yollar edinip de yürüyesiniz."
"Öyle ki, onun içinde geniş yollarında gezip dolaşırsınız, diye."
Ondan (açılan) geniş geniş yollarda gidesiniz diye.
ki üzerinde geniş yollardan yürüyüp geçebilesiniz!"
(19-20) 'Allah, yeryüzünü sizin için bir sergi yapmıştır ki, oradaki geniş yollarda yürüyesiniz."
Gidesiniz diye ondan geniş geniş yollarda
'Ki onda açılan geniş geniş yollarda gidesiniz'."
"Öyle ki, onun içinde geniş yollarında gezip dolaşırsınız diye."
"onun geniş yollarında gezib dolaşınız diye".
Geniş yollarında gezip dolaşasınız, diye.
Geniş yollarında gezip dolaşın diye..
(19-20) Allah yeri size bir yaygı yaptı ki onun geniş yollarında yürüyesiniz.
"Ondan geniş yollar edinip yürüyesiniz diye. "
Ki orada geniş yollarda gidesiniz.
"Yolculuk etmeniz için orada geniş yollar yaptı."
"So that you may seek in it ways and paths"
That you might follow the broad ways thereof.
so that you could use its wide valleys as roadways. "’
That you may build roads therein.
"So that you may seek in it ways and paths?"
"So that you may seek in it ways and paths?"