"Sonra onlara açık açık her fırsatta çağrıda bulundum."
- Sonra Nuh şöyle devam etti: "Ey Rabbim! Doğrusu ben kavmimi gece gündüz tevhid inancına davet ettim. Fakat benim davetim, ancak kaçmalarını arttırdı. Her ne zaman onları senin bağışlamana çağırdıysam, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerini başlarına çektiler, direndiler ve büyüklendikçe büyüklendiler. Sonra ben onları açıkça çağırdım. Sonra onlara davetimi hem açık ilan ettim, hem de gizlice.Özel olarak kendileriyle konuştum."
Sonra, ben kendilerini açıktan davet ettim.
"Sonra onları açıkça çağırdım."
"Sonra onlara açık açık her fırsatta çağrıda bulundum."
Sonra onlara açıkça davette bulundum.
"Yine de onlara açıkça çağrıda bulundum!"
Gün oldu ben onları açıktan davet ettim;
"Sonra onları daha açık bir biçimde çağırdım."
"Sonra onları açıktan açığa davet ettim."
Sonra ben onları yüksek sesle çağırdım.
Doğrusu, ben onları açık açık çağırdım;
"Sonra ben onları açık açık davet ettim."
Sonra ben onları yüksek sesle çağırdım
"Sonra ben onları açıkça da'vet ettim."
"Sonra onları açıktan açığa davet ettim."
"Sonra ben onları hakıykaten en yüksek ses (im) le çağırdım".
Sonra ben; onları gerçekten açıkça çağırdım.
Sonra ben onları açıktan açığa çağırdım.
Ben onları bu sefer yüksek sesle davet etmeye başladım.
"Sonra, muhakkak ki ben onları açıktan davet ettim. "
'Sonra onları açıkça çağırdım.'
"Sonra onlara açık açık her fırsatta çağrıda bulundum."
"Then I called to them openly. "
“Then I called to them openly;
Then I called them openly.
"Then I invited them publicly.
"Then I called to them openly."
"Then I called to them openly."