Oysa onlar, yağmurun onlara indirilmesinden önce gerçekten ümitlerini kesenlerdi.
Oysa onlar daha evvel, yağmurdan önce ümitsizliğe düşmüşlerdi.
Oysa onlar daha önce yani üzerlerine (yağmur) indirilmesinden önce iyice ümitlerini kesmişlerdi.
Halbuki onlar, üzerlerine yağmur yağmasından önce umutsuzdular.
Oysa onlar, yağmurun onlara indirilmesinden önce gerçekten ümitlerini kesenlerdi.
Oysa az önce; yağmur yağdırılmadan önce umutlarını kesmişlerdi.
Oysa onun indirilmesinden önce, tüm umutlarını yitirmişlerdi.
Ama aynı kimseler az önce, yani (yağmur) indirilmeden önce umutlarını büsbütün yitirmiştiler.
Oysaki onlar, yağmur kendilerine indirilmeden önce iyice suskun ve ümitsiz idiler.
Oysa onlar, bundan önce (yağmurun) üzerine inmesinden evvel umutlarını kesmişlerdi.
her ne kadar yağmur kendilerine indirilmeden önce ümitsizlik içinde idiyseler de.
oysa (tam da) yağmurun yağdırılmasından kısa bir süre önce, (neredeyse) bütün umutlarını yitirmişlerdi!
Oysa onlar daha önce kendilerine yağmur yağdırılmadan evvel kesin bir ümitsizliğe kapılmışlardı.
Önce o kendilerine indirilmezden evvel ümidi kesmiş ye'se düşmüş iseler de
Halbuki onlar, yağmurun kendilerine indirilmesinden önce umutsuz idiler.
Oysa onlar, bundan önce (yağmurun) üzerine inmesinden evvel umutlarını kesmişlerdi.
Halbuki onlar bundan evvel üzerlerine (Allahın yağmur) indireceğinden kat'iyyen ümidlerini kesmişlerdi.
Halbuki daha önceden kendilerine yağmur indirilmesinden kesin olarak ümitlerini kesmişlerdi.
Halbuki onlar yağmur yağmadan önce suskunluk içinde idiler.
Halbuki onlar, daha önce Allah'ın üzerlerine yağmur indireceğinden tamamen ümitsiz idiler.
Halbuki bundan önce, kendilerine (yağmur - ilim) indirilmeden önce elbette mublisindiler (hakikatle batılı birbirine karıştırıp, ayrımını yapamayan).
Halbuki onlar, onun kendilerine yağmadan önce umutsuzdular.
Oysa onlar, yağmurun onlara indirilmesinden önce gerçekten ümitlerini kesenlerdi.
Even though just before He sent it down to them, they were in despair!
Though they were, before it was sent down upon them — before that — in despair!
even though before He sent it down on them they were in despair.
Before it fell on them, they had resorted to despair.
Even though just before He sent it down to them, they were in despair!
Even though just before He sent it down to them, they were in despair!