"Bu benim kardeşim Onun doksan dokuz koyunu var ve benim bir tek koyunum var. Buna rağmen onu da kendisine vermemi istedi ve tartışmamızda bana üstünlük sağladı. "
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | inne | doğrusu | |
2 | haza | bu | |
3 | ehi | kardeşimin | اخو |
4 | lehu | vardır | |
5 | tis'un | (doksan) dokuz | تسع |
6 | ve tis'une | doksan (dokuz) | تسع |
7 | nea'ceten | koyunu | نعج |
8 | veliye | benim ise vardır | |
9 | nea'cetun | koyunum | نعج |
10 | vahidetun | bir tek | وحد |
11 | fekale | fakat (kardeşim) dedi | قول |
12 | ekfilniha | onu da bana ver | كفل |
13 | ve azzeni | ve bana ağır bastı | عزز |
14 | fi | ||
15 | l-hitabi | konuşmada | خطب |
"Bu benim kardeşimdir. Onun doksandokuz koyunu, benim de bir koyunum var. 'Onu da bana ver' dedi ve beni konuşmada yendi."
(Davalılardan biri): "Şüphesiz ki bu benim kardeşimdir; onun doksan dokuz koyunu, benim ise tek bir koyunum var. (Durum) böyleyken ‘Onun (bakımını) bana ver!' dedi ve hitapta bana üstün geldi (beni ikna etti)."*
"Bu benim kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu, benim ise bir tek koyunum var. Böyle iken, "Onu da bana ver" dedi ve tartışmada bana üstün geldi.*
"Bu benim kardeşim* Onun doksan dokuz koyunu var ve benim bir tek koyunum var. Buna rağmen onu da kendisine vermemi istedi ve tartışmamızda bana üstünlük sağladı.*"
"Bu, benim kardeşimdir; onun doksan dokuz koyunu, benim bir koyunum var; onu ben koruyayım dedi ve konuşmasıyla beni bastırdı."
"Aslında, işte bu, benim kardeşimdir. Onun, doksan dokuz koyunu var; benim ise bir koyunum var. Buna karşın; ‘Onu da bana ver!' dedi ve tartışmada bana üstün geldi!"
İşte bu benim kardeşim; onun doksan dokuz koyunu var, benimse yalnızca bir tek koyunum; buna rağmen o, "Onu da bana ver" dedi ve dediğini zorla yaptırdı.
"Şu benim kardeşimdir. Kendisinin doksan dokuz koyunu var. Benimse bir tek koyunum var. Buna rağmen, onu da bana ver dedi ve tartışmada bana galip geldi."
"Bu benim kardeşimdir, doksan dokuz koyunu vardır, benimse bir tek koyunum var. Buna rağmen "Onu da benim payıma (koyunlarıma) kat" dedi ve bana, konuşmada üstün geldi."
"Şu benim kardeşim, onun doksan dokuz kişi koyunu var, benim ise bir tek dişi koyunum var, böyle iken; "Onu da bana bırak" dedi. Ve beni söyleşmede (tartışmada) yendi." diye anlattı.
"Bu benim kardeşim: Onun doksandokuz koyunu var, benimse (sadece) bir koyunum; buna rağmen, 'onu bana ver' dedi ve bu tartışmada bana zorla dediğini yaptırdı".
İçlerinden biri şöyle dedi: "Bu benim kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu var. Benim ise bir tek koyunum var. Böyle iken 'Onu da bana ver' dedi ve tartışmada beni bastırdı."
Şu benim biraderim onun doksan dokuz dişi koyunu var, benim ise bir tek dişi koyunum var, böyle iken "bırak onu bana" dedi ve beni söyleşmede yendi
"Bu kardeşimin doksan dokuz koyunu var. Benimse bir tek koyunum var. Böyle iken "Onu da bana ver" dedi ve konuşmada bana ağır bastı (onunla baş edemedim.)"
"Bu benim kardeşimdir, doksan dokuz koyunu vardır, benimse bir tek koyunum var. Buna rağmen "onu da benim payıma (koyunlarıma) kat" dedi ve bana, konuşmada üstün geldi."
(İçlerinden biri): "Şu benim biraderimdir. Onun doksan dokuz dişi koyunu var. Benim ise birtek dişi koyunum var. Böyle iken "Onu bana ver (de bakayım)" dedi, mücadelede beni yendi".
Gerçekten bu, kardeşimdir. Onun doksan dokuz dişi koyunu, benim de bir tek dişi koyunum var. Onu bana ver, dedi ve söyleşmede beni yendi.
-Bu benim kardeşimdir, O'nun doksan dokuz koyunu, benim ise tek bir koyunum var. "Onu da bana ver" dedi ve konuşmada bana üstün geldi.
"Benim şu (din) kardeşimin doksan dokuz koyunu var, benimse bir tek koyunum! Böyle iken "onu da bana bırak!" dedi ve çenesiyle beni bastırdı."
"Muhakkak ki şu benim kardeşimdir.. . Onun doksan dokuz koyunu var, benim ise bir tek koyunum var. . . Böyle iken 'Onu bana ver' dedi ve dediğini yaptırdı!"
'Bu benim kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu, benim ise bir tek koyunum var. Böyle iken, 'Onu da bana ver,' dedi ve tartışmada bana üstün geldi.
Bu benim kardeşim* Onun doksan dokuz koyunu var ve benim bir tek koyunum var. Buna rağmen onu da kendisine vermemi istedi ve tartışmamızda bana üstünlük sağladı.*
"This is my brother and he owns ninety nine lambs, while I own one lamb; so he said to me: 'Let me take care of it' and he pressured me. "
“This, my brother, has ninety-nine ewes, and I have one ewe; so he said: ‘Place thou her in my charge’; and he overcame me in speech.”
This brother of mine has ninety-nine ewes and I have only one. He said, "Let me have charge of it," and got the better of me with his words.’
"This brother of mine owns ninety nine sheep, while I own one sheep. He wants to mix my sheep with his, and continues to pressure me.",
"This is my brother and he owns ninety-nine lambs, while I own one lamb; so he said to me: "'Let me take care of it' and he pressured me."
"This is my brother and he owns ninety nine lambs, while I own one lamb; so he said to me: ‘Let me take care of it' and he pressured me."