"Eğer doğru kimselerseniz, bu fetih ne zaman?" diyorlar.
Derler ki: "Eğer doğru söylüyorsanız, bu hüküm günü ne zaman?"
"Doğruysanız bu fetih (hüküm) günü ne zamanmış!" derler.
"O zafer ne zaman gerçekleşecek, doğru sözlüyseniz?" diye meydan okuyorlar.
"Eğer doğru kimselerseniz, bu fetih ne zaman?" diyorlar.
"Eğer doğru söyleyen kimselerseniz şu her şeyin ortaya çıkışı ne zaman?" derler.
Dediler ki: "Bu utku ne zaman; eğer doğruyu söylüyorsanız?"
Bir de diyorlar ki: "Eğer doğru söylüyorsanız, bu (bahsi geçen) kesin hüküm ne zaman verilecek?"
Bir de soruyorlar: "Eğer doğru sözlülerseniz, bu fetih ne zaman?"
Derler ki: "Eğer doğru söylüyor iseniz, şu fetih ne zamanmış?"
Bir de: "Ne zaman (gelecektir) o zafer, eğer doğru söylüyorsanız?" diyorlar.
Ama onlar: "Eğer söylediğiniz doğru ise, bu nihai karar ne zaman verilecek?" diye soruyorlar.
"Eğer doğru söyleyenler iseniz, şu fetih ne zamanmış?" diyorlar.
(28-29) Bir de ne vakıt o fetih eğer doğru iseniz? diyorlar. De ki; küfredenlere o fetih günü iymanları faide vermez ve onlara göz açtırılmaz
"Doğru iseniz bu fetih ne zaman?" diyorlar.
Derler ki: "Eğer doğru söylüyor iseniz, şu fetih ne zamanmış?"
Diyorlar ki: "Eğer doğru söyleyiciler iseniz o fetih ne zaman"?
Ve derler ki: Doğru söylüyorsanız bu fetih ne zamandır?
-Eğer doğru söyleyenlerden iseniz bu hüküm ne zaman gerçekleşecek? diyorlar.
Derler ki: "Eğer doğru söyleyenler iseniz: Şu El Feth (mutlak feth - ölümün tadılarak hakikatin apaçık algılanması) ne zaman?"
'O zafer ne zaman gerçekleşecek, doğru sözlüyseniz?' diye meydan okuyorlar.
Eğer doğru kimselerseniz, "Bu fetih ne zaman?" diyorlar.
And they Say: "When is this victory, if you are being truthful"
And they say: “When is this decision, if you be truthful?”
They say, ‘When will this victory come if you are telling the truth?’
They challenge: "Where is that victory, if you are truthful?"
And they say: "When is this victory, if you are being truthful?"
They say, "When is this victory, if you are being truthful?"