"Toplumun en yoksun kesimi sana uymaktayken, biz kendimizi onlarla bir tutup sana inanır mıyız?" dediler.
Kavmi, Nuh'a şöyle dedi: "Sana, düşük seviyeli kimseler tabi olup dururken, biz sana iman eder miyiz hiç!"
(Kavmi) "Sana düşük (seviyeli) insanlar uymuşken, biz sana iman eder miyiz hiç!" demişti.
Dediler ki, "Seni izleyenler bayağı ve kötü kimseler iken, nasıl olur da seni onaylarız?"
"Toplumun en yoksun kesimi sana uymaktayken, biz kendimizi onlarla bir tutup sana inanır mıyız?" dediler.
"Şu aşağılık kimseler peşindeyken sana inanmamızı mı bekliyorsun?" dediler.
"Sana mı inanacağız; zaten seni izleyenler, en aşağı tabakadan olanlar?" dediler.
Dediler ki: "Ne yani, toplumun en düşüklerinin sana tabi olduğunu bile bile sana inanalım mı?"
Dediler: "Biz sana inanır mıyız? Seni, o bayağı zavallılar izliyor."
Dediler ki: "Sana, sıradan aşağılık insanlar uymuşken inanır mıyız?"
A! Senin ardına hep o reziller düşmüşken, biz sana hiç inanır mıyız? dediler.
"(Toplumun) en aşağı tabakasından insanların senin ardına düştüğünü göre göre tutup sana mı inanacağız?" dediler.
Dediler ki: "Sana hep aşağılık kimseler uymuş iken, biz hiç sana inanır mıyız?"
A, dediler: hiç biz sana inanır mıyız? Senin ardına hep o erzail düşmüş?
Dediler ki: "Sana bayağı kimseler uymuşken biz sana inanır mıyız?"
Dediler ki: "Sana sıradan aşağılık insanlar uymuşken inanır mıyız?"
Dediler ki: "Arkana hep bayağı kimseler düşmüşken biz sana iman eder miyiz"?
Sana mı inanacağız? Halbuki sana uyanlar en rezil kimselerdir, dediler.
-Sana ayak takımı tabi olmuşken, biz sana inanır mıyız? dediler.
"A!" dediler, "Seni izleyenlerin, toplumun en aşağı tabakasından olduklarını göre göre sana inanmamızı nasıl beklersin?"
Dediler ki: "En alt tabaka sana tabi oluyor iken, sana iman eder miyiz hiç?"
Dediler ki, 'Seni izleyenler bayağı ve kötü kimseler iken, nasıl olur da sana inanırız?'
"Toplumun en yoksun kesimi sana uymaktayken, biz kendimizi onlarla bir tutup sana inanır mıyız? dediler.
They said: "Shall we believe to you when the lowest type of people have followed you"
They said: “Are we to believe thee when the abject follow thee?”
they said, ‘Why should we believe you when the vilest people follow you?’
They said, "How can we believe with you, when the worst among us have followed you?"
Theysaid: "Shall we believe to you when the lowest type of people have followed you?"
They said, "Shall we acknowledge you when the lowest type of people have followed you?"