Hani! Şuayb onlara: "Takva sahibi olmayacak mısınız?" demişti.
Onlara Şu'ayb şunları söyledi: "Allah'ın emirlerine karşı gelmekten sakınmaz mısınız?"
Şuayb onlara şöyle demişti: "(Allah'a karşı) takvâlı (duyarlı) olmaz mısınız?
Kardeşleri Şuayb onlara demişti ki, "Erdemli olmayacak mısınız?"
Hani! Şuayb onlara: "Takva sahibi olmayacak mısınız?" demişti.
Bir gün Şuayb onlara hiç çekinmez misiniz?" dedi.
Kardeşleri Şuayb, onlara, şöyle demişti: "Sorumluluk bilincine erişmeyecek misiniz?"
Hani bir zamanlar, Şuayp şöyle demişti: "Hala sorumlu davranmayacak mısınız?"
Şuayb onlara demişti ki: "Hala sakınmıyor musunuz?"
Hani onlara Şuayb: "Sakınmaz mısınız?" demişti.
Şuayb o zaman onlara şöyle demişti: "Siz Allah'tan korkmaz mısınız?
Hani, Şuayb onlara: "Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşımayacak mısınız?" demişti,
Hani Şu'ayb, onlara şöyle demişti: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?"
O Vakit ki Şuayb onlara demişti: Siz Allahdan korkmaz mısınız?
Şu'ayb, onlara demişti ki: "Korunmaz mısınız?"
Hani onlara Şuayb: "Sakınmaz mısınız?" demişti.
O zamanda ki Şuayb onlara: "(Allahdan) korkmaz mısınız?" demişdi,
Hani onlara Şuayb demişti ki: Siz, sakınmaz mısınız?
Şuayb onlara: -Hiç Allah'tan korkmuyor musunuz? demişti.
(177-180) Şuayb onlara şöyle dedi: "Hala inkar ve isyandan sakınmayacak mısınız? Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Öyleyse Allah'a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Bu hizmetten ötürü sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretimi verecek olan, ancak Rabbülalemin'dir."
Hani Şuayb onlara dedi ki: "Korkup sakınmaz mısınız?"
Kardeşleri Şuayb onlara demişti ki, 'Erdemli olmayacak mısınız?'
Hani! Şuayb onlara: "Takva sahibi olmayacak mısınız?" demişti.
For Shu'ayb said to them: "Will you not be righteous"
When Shuʿayb said to them: “Will you not be in prudent fear?
when Shu‘ayb said to them, ‘Will you not have taqwa?
Shu'aib said to them, "Would you not be righteous?
For Shu'ayb said to them: "Will you not be righteous?"
For Shuayb said to them: "Will you not be righteous?"