"Biz ise hazırlıklı bir topluluğuz."
- Bu arada Firavun, şehirlere, "Doğrusu bunlar, bizi öfkelendiren döküntü azınlıklardır; elbette hepimiz uyanık olmalıyız" diyen haberciler gönderdi.
(54, 55, 56) "Şüphesiz ki bunlar az bir topluluktur; (ama) bize karşı öfke doludurlar. Biz ise donanımlı bir topluluğuz!" (demişti).
"Biz ise çoğunluk olarak alarmda olmalıyız."
"Biz ise hazırlıklı bir topluluğuz."
Biz tedbirli bir topluluğuz" dedi.
"Aslında, kesinlikle uyanık bir toplumuz!"
Biz ise gerçekten iyi donanımlı, örgütlü bir toplumuz."
"Biz ise dikkatli davranan koca bir kitleyiz."
Biz ise uyanık bir toplumuz" (dedi).
biz ise uyanık ve tedbirli topluluk bulunuyoruz." diyordu.
çünkü (görüyorlar ki) biz birlik bütünlük içindeyiz ve her türlü tehdit ve tehlikeye karşı hazırlıklıyız;
"Ama biz uyanık ve tedbirli bir topluluğuz."
Biz ise uyanık ihtiyatlı bir cem'ıyyet bulunuyoruz, diyordu
"Biz, ihtiyatlı, koca bir cemaatiz."
"Biz ise uyanık bir toplumuz" (dedi).
"Biz ise elbet uyanık bir cemaatiz".
Doğrusu biz, topluca tedbirli olmalıyız.
Ama biz tedbirli bir toplumuz.
Biz de elbette uyanık, tedbirli bir topluluğuz" diyordu.
"Doğrusu biz (her şeye) hazırlıklı bir topluluğuz" (dedi Firavun).
'Biz ise çoğunluk olarak alarmda olmalıyız.'
"Biz ise hazırlıklı bir topluluğuz."
"And We are all gathered and forewarned. "
“And we are a cautious assembly.”
and we constitute a vigilant majority. ’
"Let us all beware of them."
"And we are all gathered and forewarned."
"We are all gathered and forewarned."