Musa onu atınca bir de ne görsün! Hızla hareket eden bir canlı olmuştu.
Musa onu hemen yere attı. Bir de ne görsün, hızla sürünen bir yılana dönüştü.
(Musa da) hemen onu yere atmıştı. Bir de ne görsün, o (asa) yılan olmuş sürünüyor.
Onu atınca, hareketli bir yılana dönüşüverdi.
Musa onu atınca bir de ne görsün! Hızla hareket eden bir canlı olmuştu.
Hemen attı. Bir de ne görsün, değnek yılana dönüşmüş, koşuyor.
Bunun üzerine, onu attı; hızla akan bir yılan olmuştu.
Bunun üzerine (Musa) onu yere bıraktı. Bir de ne görsün: o değnek bir yılan türü... hızla akıyor...
O da onu attı. Bir de ne görsün, bir yılan olmuş o, koşuyor...
Böylece, onu attı; (bir de ne görsün) o hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermiş).
Bıraktı onu, bir de ne görsün o, bir yılan olmuş koşuyor!
Bunun üzerine, (Musa), onu yere attı; bir de ne görsün! hızla akan bir yılan oluvermişti o!
Musa da onu attı. Bir de ne görsün o, hızla akan bir yılan olmuş!
Bıraktı ne baksın o bir yılan olmuş koşuyor
(Musa) attı, bir de ne görsün o, koşan kocaman bir yılan!
Böylece, onu attı; (bir de ne görsün) o hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermiş).
O da bunu bırakdı. Bir de ne görsün: Koşub duran bir yılan (olmuş) dur o!
O da bıraktı. Bir de ne görsün; o, hemen koşan bir yılan oluvermiş.
Musa da onu attı. O bir anda koşan bir yılan oluvermişti.
Hemen bıraktı. Bir de ne görsün: Hızla kıvrılıp sürünen, kocaman bir yılan oldu!
(Musa da) onu attı.. . Bir de ne görsün, o kayan bir yılan!
Onu atınca, hareketli bir yılana dönüşüverdi.
Musa onu atınca bir de ne görsün! Hızla hareket eden bir yılan olmuştu.
So he cast it down, and it became a moving serpent!
And he cast it down, and then was it a serpent moving.
He threw it down and suddenly it was a slithering snake.
He threw it down, whereupon it turned into a moving serpent.
So he cast it down, and it became a moving serpent!
So he cast it down, and it became a moving serpent!