Gücünüz yettiğince Allah karşı takva sahibi olun. Dinleyin ve itaat edin. Kendi iyiliğiniz için infak edin. Kim benliğinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | fetteku | öyle ise korkun | وقي |
2 | llahe | Allah'tan | |
3 | ma | ||
4 | stetaa'tum | gücünüz yettiği kadar | طوع |
5 | vesmeu | ve dinleyin | سمع |
6 | ve etiu | ve ita'at edin | طوع |
7 | ve enfiku | ve infak edin | نفق |
8 | hayran | en hayırlı olanı | خير |
9 | lienfusikum | kendiniz için | نفس |
10 | ve men | ve kim | |
11 | yuka | korunursa | وقي |
12 | şuhha | cimriliğinden | شحح |
13 | nefsihi | nefsinin | نفس |
14 | feulaike | işte | |
15 | humu | onlar | |
16 | l-muflihune | başarıya erenlerdir | فلح |
O halde gücünüz yettiğince Allah'a saygı duyunuz; dinleyinizve itaat ediniz. Kendi iyiliğiniz için infak ediniz. Nefsinin aşırı cimriliğinden korunanlar, işte onlar, kurtuluşa erenlerdir.
Gücünüz yettiğince Allah'a karşı takvâlı (duyarlı) olun! Dinleyin, itaat edin, kendi iyiliğiniz için infak edin (verin)! Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtulanların ta kendileridir.
Gücünüz yettiği kadar ALLAH'ı sayın. Dinleyin, itaat edin ve kendi yararınız için yardımda bulununuz. Nefsinin bencillik ve cimriliğinden korunanlar başaranlardır.
Gücünüz yettiğince Allah karşı takva sahibi olun. Dinleyin ve itaat edin. Kendi iyiliğiniz için infak edin. Kim benliğinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Siz, var gücünüzle Allah'tan çekinerek korunun. O'nu dinleyin ve O'na boyun eğin. Kendi iyiliğiniz için hayra harcama yapın. İçlerindeki doyumsuzluktan korunanlar umduklarına kavuşacak olanlardır.
Artık, tüm gücünüzle, Allah'a yönelik sorumluluk bilinci taşıyın. Dinleyin ve boyun eğin. Ve kendi iyiliğiniz için karşılıksız yardımda bulunun. Bencil tutkularından kim kendisini korursa; kurtuluşa erişenler, işte onlardır.
Şu halde, ne kadar gücünüz yetiyorsa Allah'a karşı o kadar sorumlu davranın: hem (O'nu) dinleyin, hem (O'na) itaat edin! Ve kendi hayrınıza olmak üzere infak edin! Kim kişiliğinin (zaafı olan) açgözlülükten (infak ile) korunursa, ebedi kurtuluşa nail olanlar işte onlardır.
O halde, gücünüz ölçüsünde Allah'tan korkun, dinleyin, itaat edin. Ve benlikleriniz için bir hayır olarak infakta bulunun. Nefsinin cimrilik ve doymazlığından korunanlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allah'tan korkup sakının, dinleyin ve itaat edin. Kendi nefsinize hayır olmak üzere infakta bulunun. Kim nefsinin bencil tutkularından korunursa; işte onlar, felah bulanlardır.
Onun için gücünüz yettiği kadar Allah'tan korkun, dinleyin, itaat edin ve harcayın, kendiniz için hayır yapın. Her kim de nefsinin hırsından korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
O halde, elinizden geldiği kadar Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun, (O'nu) dinleyin ve itaat edin. Ve kendi iyiliğiniz için karşılıksız harcamada bulunun, böylece açgözlülüklerinden kurtulmuş olanlar; işte onlardır mutluluğa ulaşacak olanlar!
O halde, gücünüz yettiği kadar Allah'a karşı gelmekten sakının. Dinleyin, itaat edin, kendi iyiliğiniz için harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.
Onun için gücünüz yettiği kadar Allaha korunun, dinleyin, itaat edin, infak edin, kendileriniz için hayır yapın, her kim de nefsinin hırsından korunursa işte onlar felah bulanlardır
Öyle ise gücünüz yettiği kadar Allah'tan korkun, (O'nun öğütlerini) dinleyin, (O'na) ita'at edin ve kendi iyiliğinize olarak (mallarınızı Allah uğrunda) harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar, başarıya erenlerdir.
Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Tanrı'dan korkup sakının, dinleyin ve itaat edin. Kendi nefsinize hayır (en büyük yarar) olmak üzere infakta bulunun. Kim nefsinin bencil tutkularından (ya da cimri tutumundan) korunursa; işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır.
O halde gücünüzün yetdiği kadar Allahdan korkun, (öğütlerini) dinleyin. itaat edin. (Mallarınızdan Allah yolunda), kendinizin hayrı olarak, harcayın. Kim nefsinin (koyu) cimriliğinden korunursa işte onlar muradlarına erenlerin ta kendileridir.
Öyleyse, gücünüz yettiğince Allah'tan korkun. Dinleyin, itaat edin ve kendinizin hayrına olarak infak edin. Kim de nefsinin cimriliğinden korunursa; işte onlar, felaha erenlerin kendileridir.
Gücünüzün yettiğince Allah'tan korkun, dinleyin ve itaat edin. Kendi iyiliğiniz için infakta bulunun. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar, kurtuluşa erenler onlardır.
Onun için gücünüz yettiğince Allah'a karşı gelmekten, haramlara girmekten sakının, hakkı dinleyip, itaat edin ve kendi iyiliğinize olarak hayır yolunda mal harcayın. Kim nefsinin hırsından ve cimriliğinden kendini kurtarabilirse asıl felaha erenler işte onlardır.
Öyleyse, olabildiğince Allah'tan (yaptıklarınızın sonucunu yaşatacağı için) korunun; algılayın ve itaat edin ve kendi hayrınıza olarak infak edin! Kim benliğinin cimriliğinden/ihtirasından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir!
Gücünüz yettiği kadar ALLAH'ı sayın. Dinleyin, itaat edin ve kendi yararınız için yardımda bulununuz. Nefsinin bencillik ve cimriliğinden korunanlar başaranlardır.
Gücünüz yettiğince Allah karşı takva sahibi olun. Dinleyin ve itaat edin. Kendi iyiliğiniz için karşılıksız yardımda bulunun. Kim benliğinin cimriliğinden korunursa, işte onlar; onlar kurtuluşa erenlerdir.
Therefore, be aware of God as much as you can, and listen, and obey, and give for your own good. And whosoever is protected from his own stinginess, then these are the successful ones.
So be in prudent fear of God as much as you are able, and listen, and obey, and spend; it is better for your souls. And whoso is protected from the avarice of his soul, it is they who are the successful.
So have taqwa of Allah, as much as you are able to, and listen and obey and spend for your own benefit. It is the people who are safe-guarded from the avarice of their own selves who are successful.
Therefore, you shall reverence GOD as much as you can, and listen, and obey, and give (to charity) for your own good. Anyone who is protected from his own stinginess, these are the successful ones.
Therefore, be aware of God as much as you can, and listen, and obey, and give for your own good. And whoever is protected from his own stinginess, then these are the successful ones.
Therefore, be aware of God as much as you can, and listen, and obey, and give for charity for your own good. Whosoever is protected from his own hedonistic desires, then these are the successful ones.