Kuşkusuz o çok şerefli bir resul sözüdür;
- Kur'an kesinlikle değerli bir elçinin/Cebrail'in peygambere ilettiği sözdür. Arşın sahibinin katında güçlü ve değerli elçinin/Cebrail'in -ki o yüksek makam sahibidir-.
Şüphesiz o (Kur'an), değerli bir elçinin (Cebrail'in ulaştırdığı) sözüdür.
Bu, onurlu bir elçinin sözüdür.
Kuşkusuz o çok şerefli bir resul sözüdür;
(Göreceksin ki) Kur'an değerli bir elçinin sözüdür,
Kuşkusuz, O, kesinlikle, onurlu bir elçinin sözüdür.
Ki elbet bu (Kur'an), türünün en seçkini olan bir elçi (meleğin) ilettiği sözdür;
Ki o, çok değerli bir elçinin sözüdür.
Şüphesiz o (Kur'an), üstün onur sahibi bir elçinin gerçekten (Allah'tan getirdiği) sözüdür;
muhakkak o (Kur'an), şerefli bir elçinin getirdiği bir sözdür.
bakın, bu (ilahi kelam), gerçekten soylu bir elçinin (vahyedilmiş) sözüdür,
(19-21) O (Kur'an), şüphesiz değerli, güçlü ve Arş'ın sahibi katında itibarlı, orada (meleklerce) itaat edilen, güvenilir bir elçinin (Cebrail'in) getirdiği sözdür.
muhakkak o (Kur'an), kerim bir Resulün getirdiği kelamdır
(Andolsun bunlara) Ki o, değerli bir elçinin (Cebrail'in) sözüdür.
Şüphesiz o (Kuran), üstün onur sahibi bir elçinin gerçekten (Tanrı'dan getirdiği) sözüdür;
Şüphesiz, muhakkak o (Kur'an) çok şerefli bir elçinin (getirdiği) kelamdır.
Şüphesiz ki bu; şerefli bir elçinin sözüdür.
Şüphesiz o, şerefli bir elçinin sözüdür.
Kur'an, değerli bir Elçinin, Cebrail'in getirip okuduğu sözdür!
Ki, muhakkak O, şerefli bir Rasulün sözüdür;
Bu, onurlu bir elçinin sözüdür.
Kuşkusuz o çok şerefli bir rasul sözüdür;
It is the saying of an honourable messenger.
It is the word of a noble messenger,
truly it is the speech of a noble Messenger,
This is the utterance of an honorable messenger.,
It is the saying of an honorable messenger.
It is the saying of an honorable messenger.