O halde öğüt vermeye devam et. Rabb'inin nimeti sayesinde ne kahin ne de mecnunsun.
Sen öğüt ver! Rabbinin nimeti sayesinde sen ne kahinsin ne de bir deli.
Sen (gerçeği) hatırlat! Rabbinin lütfuyla sen kâhin de değilsin; cinlenmiş de değilsin.
Sen öğüt ver. Efendinin sana olan iyiliği sayesinde sen ne bir kahinsin, ne de deli.
O halde öğüt vermeye devam et. Rabb'inin nimeti sayesinde ne kahin ne de mecnunsun.
Onları bilgilendirmeye devam et. Sahibinin nimeti sayesinde sen, ne geleceği bildiğini sanan birisin (kahin) ne de cinlerin (şeytanların) etkisindesin.
Öyleyse hatırlat! Efendinin nimeti sayesinde, ne bir kahinsin ne de bir deli!
(Ey Nebi!) Öğüt vermeyi (sürdür); şüphesiz, -Rabbinin nimeti sayesinde- senin bir kahin ve bir mecnun olma ihtimalin asla bulunmamaktadır.
Artık hatırlat, öğüt ver! Rabbinin nimetine yemin olsun ki, sen ne kahinsin ne de cin çarpmış.
Şu halde sen, öğüt verip hatırlat; çünkü sen, Rabbinin nimetiyle ne kahinsin, ne mecnun.
O halde anlatıp öğüt vermeye devam et; çünkü sen, Rabbinin nimeti hakkı için, ne kahinsin ne de mecnun!
Öyleyse (ey Muhammed! Bütün insanlara) öğüt ver! Çünkü, Rabbinin rahmetiyle, sen ne bir kahinsin, ne de bir deli.
(Ey Muhammed!) O halde, sen öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde, sen ne bir kahinsin, ne de bir deli.
O halde va'z-u tezkire devam et, çünkü sen, rabbının ni'meti hakkı için, ne kahinsin ne de mecnun
(Ey Muhammed), Sen hatırlat, öğüt ver. Rabbinin ni'meti sayesinde sen ne kahinsin, ne de mecnun.
Şu halde sen, öğüt verip hatırlat; çünkü sen, rabbinin nimetiyle ne kahinsin, ne mecnun.
(Habibim) sen hemen öğüt vermekde devam et. Öyle ya, sen Rabbinin ni'meti sayesinde ne bir kahin, ne de bir mecnun değilsin.
Sen; öğüt ver. Rabbının nimeti sayesinde sen; ne bir kahinsin, ne de bir deli.
-Sen, öğüt ver. Kesinlikle sen Rabbinin nimeti sayesinde ne medyumsun ne de mecnun.
Ey Resulüm, sen irşad ve nasihatina devam et! Sen Rabbinin ihsanı sayesinde kafirlerin iddia ettikleri gibi kahin de değilsin, deli de değilsin.
(Rasulüm) sen hatırlat! Rabbinin nimeti olarak, sen ne bir kahin olarak açığa çıkarıldın ve ne de cin etkisi altında olan kişi!
Sen öğüt ver. Rabbinin sana olan iyiliği sayesinde sen ne bir kahinsin, ne de deli.
O halde öğüt vermeye devam et. Rabb'inin nimeti sayesinde ne kahin ne de mecnunsun.
Therefore, you shall remind. For by the grace of your Lord, you are neither a soothsayer, nor mad.
So remind thou! And by the favour of thy Lord thou art neither a soothsayer nor possessed.
Remind them then! For, by the blessing of your Lord, you are neither a soothsayer nor a madman.
You shall remind the people. With your Lord's blessing's upon you, you are neither a soothsayer, nor crazy.
Therefore, you shall remind. For by the grace of your Lord, you are neither a soothsayer, nor crazy.
Therefore, you shall remind. For by the grace of your Lord, you are neither a soothsayer, nor mad.