Büyük ihanette ısrar ediyorlardı.
- İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde serin ve hoş olmayan kapkara dumandan bir gölge altındadırlar. Çünkü onlar bundan önce, varlık içinde sefahete dalmışlardı. Büyük günahı işlemekte ısrar edip dururlardı.
Büyük günahı (şirki) işlemekte ısrar ediyorlar.
Büyük günahı işlemekte direniyorlardı.
Büyük ihanette ısrar ediyorlardı.
Israrla büyük günahları* işler dururlardı,
Ve büyük suçu işlemekte direniyorlardı.
ve büyük ihanette ısrar etmiştiler;
O büyük günah üzerinde ısrar edip dururlardı.
Onlar, büyük günah üzerinde ısrarlı davrananlardı.
Büyük günahda ısrar ediyorlardı;
çirkin günahlar işlemekte inat ediyorlardı,
Büyük günah üzerinde ısrar ediyorlardı.
Ve büyük cinayete ısrar ediyorlardı
Büyük günahı işlemekte ısrar ediyorlardı.
Onlar, büyük günah üzerinde ısrarlı davrananlardı.
O büyük günah üzerinde ısrar ederlerdi.
Ve büyük günah işlemekte direnip dururlardı.
Büyük günah üzerinde ısrar ediyorlardı.
O en büyük günahta, şirkte ısrar ederlerdi.
O büyük suçta (Hakikatlerini inkar ederek onu yaşama yolunda çalışma yapmamakta) ısrar ederlerdi.
Büyük günahı işlemekte direniyorlardı.
Büyük ihanette ısrar ediyorlardı.
And they persisted in the great blasphemy.
And persisted in the Great Perjury,
persisting in immense wrongdoing
They insisted on the great blasphemy.
And they persisted in the great oathbreaking.
They persisted in the great blasphemy.