"Gerçekten borçlandık;"
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | inna | elbette biz | |
2 | lemugramune | borçlandık | غرم |
- Düşündünüz mü ektiklerinizi? Siz mi onları ekin haline getiriyorsunuz yoksa biz mi? Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız. "Doğrusu borç altına girdik, daha doğrusu biz yoksul kaldık" derdiniz.
(65, 66, 67) Dileseydik onu kuru bir çöp yapardık da "Şüphesiz ki borçlandık (zarardayız); dahası biz (üründen) mahrum bırakıldık!" diyerek şaşar kalırdınız.
"Borca girdik."
"Gerçekten borçlandık;"
"Emeklerimiz yok oldu;
"Aslında, gerçekten çok şey yitirdik!"
"Eyvah, borçlu çıkan yine biz olduk!
"Vallahi, kayba uğrayıp borçlandık."
(Şöyle de sızlanırdınız:) "Doğrusu biz, ağır bir borç altına girip zorlandık."
"Muhakkak biz çok ziyandayız.
"Eyvah, mahvolduk!
"Muhakkak biz çok ziyandayız!"
Her halde biz çok ziyandayız
"Biz borçlandık, (yaptığmız masraflar boşa gitti)!"
(Şöyle de sızlanırdınız:) "Doğrusu biz, ağır bir borç altına girip zorlandık."
(Şöyle derdiniz:) "Biz hakıykaten ağır borca uğratılmışızdır".
Doğrusu borç altına girdik,
(66-67) -Borca battık, hayır biz mahrum bırakıldık, dersiniz.
"Eyvah! Emeklerimiz boşa gitti."
"Muhakkak ki ziyandayız!"
'Borca girdik.'
Gerçekten borçlandık;
"We are lost. "
“We are debt-laden!
‘We are ruined,
"We lost.
"We are lost."
"We are lost."