Suçsuzluğuna dair kanıtlara rağmen yine de onu belli bir süre zindana atmaya karar verdiler.
Sonunda, kesin delilleri görmelerine rağmen halkın dedikodusunu kesmek için yine de onu bir zamana kadar zindana atmayı uygun buldular.
Sonunda kesin delilleri görmelerine rağmen onu bir süreliğine mutlaka hapse atmaları (gerektiği fikri), onlar (Aziz ve arkadaşları) için belirmişti.
Sonra, kanıtları görmelerine rağmen, onu belli bir süreye kadar hapishaneye atmayı uygun gördüler.
Suçsuzluğuna dair kanıtlara rağmen yine de onu belli bir süre zindana atmaya karar verdiler.
Sonra bütün belgeleri gördükleri halde Yusuf'u bir süre için hapse atma düşüncesi öne çıktı.
Sonra, kanıtları görmelerine karşın, belirli bir süreye dek, Onu, tutukevine atmayı uygun gördüler.
En sonunda yetkililer, gördükleri belge ve delillerin ardından (olayın sırrına ermelerine rağmen), belli bir süre onu hapsetmenin kesinlikle daha uygun olacağını düşündüler.
Bunca delili gördükten sonra bile Yusuf'u bir süreye kadar zındana tıkmaları kararı onlara egemen oldu.
Sonra onlarda (Yusuf'un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana atmak (görüşü) ağır bastı.
Sonra bu kadar delili gördükleri halde onlar, onu mutlaka bir sure için zindana atma görüşüne vardılar.
Sonra, o kişizade ve ev halkı bütün delilleri(n Yusuf'un lehinde olduğunu) gördükten sonra bile o'nu bir süre için hapsetmeyi uygun gördüler.
Sonra onlar, Yusuf'un suçsuzluğunu ortaya koyan delilleri gördükten sonra yine de mutlaka onu bir süre zindana atmayı uygun buldular.
Sonra bu kadar ayatı gördükleri halde o adamlara şu reiy galebe etti: behemehal onu bir müddet zindana atsınlar
Sonra (aziz Kıtfir ve adamları, Yusuf'un masumluğu hakkındaki) bu delilleri gördükleri halde yine onu bir süre zindana atmaları kendilerine uygun geldi.
Sonra onlarda ayetleri görmelerinin ardından mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana atmak (görüşü) ağır bastı.
Sonra, bütün o delilleri gördüklerinin ardından mutlakaa onu bir zamana kadar zindana atmaları (reyi) onlara zaahir oldu.
Sonra bütün delilleri onun lehine gördükleri halde yine de bir süre için onu zindana atmayı uygun buldular.
Onun suçsuz olduğunu anladıkları halde, yine de bir süre için hapsetmeyi uygun gördüler.
Sonra, vezir ve arkadaşları bunca kesin deliller görmelerine rağmen, dedikoduları kesmek gayesiyle, bir müddet için onu hapse atmayı uygun buldular.
Sonra, (bunca) delilleri görmelerine rağmen, Onu belli bir süre için zindana koymaya karar verdiler.
Sonra, (vali ve adamları Yusuf'un suçzuzluğuna dair) kanıtları görmelerine rağmen, onu belli bir süreye kadar hapishaneye atmayı uygun gördüler.
Suçsuzluğuna dair kanıtlara rağmen yine de onu belli bir süre zindana atmaya karar verdiler.
But it appealed to them, even after they had seen the signs, to imprison him until a time.
Then was it clear to them, after they had seen the proofs, that they should imprison him for a time.
Then, after they had seen the Signs, they thought that they should still imprison him for a time.
Later, they saw to it, despite the clear proofs, that they should imprison him for awhile.
But it appealed to them, even after they had seen the signs, to imprison him for a time.
But it appealed to them, even after they had seen the signs, to imprison him until a time.