İzin Günü, hadislerini anlatacak.
İşte o gün, yer, haberlerini söyler.
İşte o gün (yer), haberlerini söyler.
İşte o gün (yer), haberlerini anlatacaktır.
İzin Günü*, hadislerini* anlatacak.*
O gün yer, bütün haberlerini anlatır.
O gün, haberlerini anlatır.
İşte o dehşet günü, yeryüzü dile gelip (şahit olduklarını) bir bir haber verecek;
İşte o gün yerküre, tüm haberlerini söyler/anlatır.
O gün (yer), haberlerini anlatacaktır.
o gün, (yer) bütün haberlerini anlatır.
o Gün yer, bütün haberlerini ortaya dökecek,
İşte o gün, yer, kendi haberlerini anlatır.
O gün bütün haberlerini anlatır
İşte o gün (yer), haberlerini söyler.
O gün (yer), haberlerini anlatacaktır.
O gün (yer) bütün haberlerini anlatacakdır.
İşte o gün; o, bütün haberlerini anlatacaktır.
O gün, haberlerini anlatır.
İşte o gün yer, üstünde olan biten her şeyi anlatır:
İşte o süreçte haberlerini söyler.
İşte o gün (yer), haberlerini anlatacaktır.
İzin Günü*, haberlerini anlatacak.*
On that Day it will inform its news.
That day, it will recount its news
on that Day it will impart all its news
On that day, it will tell its news.
On that Day it will inform its news.
On that day it will inform its news.