Kuşkusuz biz, sonunda Rabb'imize döneceğiz.
"Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz."
Şüphesiz ki biz sadece Rabbimize döneceğiz."
"Ve biz, sonunda Efendimize döneceğiz."
Kuşkusuz biz, sonunda Rabb'imize döneceğiz.
Biz (öldükten sonra) yeni bir bedenle Rabbimizin (Sahibimizin) huzuruna çıkarılacağız."
"Zaten kesinlikle, Efendimize döneceğiz!"
Nihayet şu kesin ki biz, elbet Rabbimize döneceğiz!"
"Ve gerçekten biz, halden hale geçerek Rabbimize mutlaka döneceğiz."
Ve biz elbette, Rabbimize çevrilip döneceğiz."
Ve muhakkak biz dönüp dolaşıp Rabbimize varacağız."
o halde biz mutlaka O'na döneceğiz!" diyesiniz.
(12-14) O, bütün çiftleri yaratan, üzerlerine kurulasınız, sonra da, kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve "Bunu hizmetimize veren Allah'ın şanı yücedir. Bunlara bizim gücümüz yetmezdi. Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz" diyesiniz diye sizin için bindiğiniz gemileri ve hayvanları yaratandır.
Ve her halde biz dönüp dolaşıp rabbımıza varacağız
"Biz elbette Rabbimize döneceğiz."
Ve biz elbette, rabbimize çevrilip döneceğiz (lemünkalibun).
(13-14) Taki sırtlarında karaar kılasınız, sonra üzerlerine yerleşince (kalblerinizle) Rabbinizin ni'metini iyice düşünesiniz ve (dilinizle de) "Bunları bize rameden Allahın şanı ne yücedir, münezzehdir. Yoksa biz bunlara güc yetiremezdik. Biz herhalde, ancak Rabbimize dönüb gidicileriz", diyesiniz.
Ve biz, şüphesiz Rabbımıza döneceğiz.
(13-14) Onların sırtlarına bitip oturmanız, sonra da: Rabbiniz'in nimetlerini hatırlamanız, onlara yerleştikten sonra da: -Bunu, hizmetimize veren Allah ne yücedir. Yoksa buna bizim gücümüz yetmezdi ve biz elbette Rabbimiz'e döneceğiz demeniz için..
(13-14) Ta ki onların üstüne binerken Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve şöyle diyesiniz: "Bunları bizim hizmetimize veren Allah yüceler yücesidir, her türlü eksiklikten münezzehtir. O lütfetmeseydi biz buna güç yetiremezdik. Muhakkak ki biz sonunda Rabbimize döneceğiz."
"Doğrusu biz (sürekli dönüşerek) Rabbimize ereceğiz!"
'Ve biz, sonunda Rabbimize döneceğiz.'
Kuşkusuz biz, sonunda Rabb'imize döneceğiz.
"And we will ultimately return to our Lord. "
“And to our Lord are we returning.”
Indeed we are returning to our Lord!’
"We ultimately return to our Lord."
"And we will ultimately return to our Lord."
"We will ultimately return to our Lord."