"O halde yalnız Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol!"
Bilakis sen, yalnızca Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol!
Hayır! Yalnızca Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol!
Öyleyse yalnız ALLAH'a kul ol ve şükret.
"O halde yalnız Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol!"
Sakın ha! Yalnız Allah'a kulluk et ve görevlerini yerine getirenlerden ol."
Hayır! Artık, Allah'a hizmet et ve şükredenler arasında ol!
Asla böyle yapma; sen yalnız Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol!"
Başkasına değil, sadece Allah'a kulluk/ibadet et; şükredenlerden ol!
"Hayır, artık (yalnızca) Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol."
Hayır, onun için yalnızca Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol!
Hayır, (yalnız) Allah'a kulluk etmeli ve (O'na) şükredenlerden olmalısın!
Hayır, yalnız Allah'a ibadet et ve şükredenlerden ol.
Hayır, onun için yalnız Allaha kulluk et ve şükredenlerden ol
Hayır, yalnız Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol.
"Hayır, artık (yalnızca) Tanrı'ya kulluk et ve şükredenlerden ol."
"Hayır. İşte onun için ancak Allaha kulluk et. Şükredenlerden ol".
Hayır, yalnız Allah'a ibadet et ve şükredenlerden ol.
Öyleyse, kulluğunu yalnızca Allah'a yap ve şükredenlerden ol!
"Bilakis, sen yalnız Allah'a kulluk et ve O'na şükredenlerden ol!"
Hayır, sadece Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol (kul olma nimeti ne demektir bunu değerlendir)!
Öyleyse yalnız ALLAH'a kul ol ve şükret.
"O halde yalnız Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol!"
Therefore, you shall serve God, and be among the appreciative.
Nay, but God shalt thou serve; and be thou among the grateful.)
No! Worship Allah and be among the thankful.
Therefore, you shall worship GOD alone, and be appreciative.
Therefore, you shall serve God, and be among the thankful.
Therefore, you shall serve God, and be among the appreciative.