Kuşkusuz Biz sana kevseri verdik.
Biz sana çok hayır/Kevser'i verdik.
Şüphesiz ki sana Kevser'i (bol nimet) verdik.
Biz sana bolca nimetler verdik.
Kuşkusuz Biz* sana kevseri* verdik.
Sana çok şey verdik*.
Kuşkusuz, sana, Sayısız Nimetler verdik.*
Gerçek şu ki, Biziz sana her hayrı cömertçe bahşeden:
Hiç kuşkusuz, biz verdik sana Kevser'i/iyilik, bereket, mutluluk, güzellik, soy ve aydınlığın tükenmezini.
Şüphesiz, biz sana Kevser'i verdik.
Muhakkak Biz, sana Kevseri'i verdik.
Bak, Biz sana bol nimet verdik:
Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik.
Biz verdik sana hakikatte kevser
Biz sana Kevser'i (bol ni'met, ilim ve büyük şeref) verdik.
Süphesiz, biz sana Kevser'i verdik.
(Habibim) hakikat, biz sana, Kevseri verdik.
Gerçekten Biz; sana, Kevser'i verdik.
Biz sana sayısız nimetler verdik.
Biz gerçekten sana verdik kevser.
Muhakkak ki biz verdik sana O Kevser'i!
Biz sana bolca nimetler verdik.
Kuşkusuz Biz* sana kevseri* verdik.
We have given you plenty.
We have given thee abundance,
Truly We have given you the Great Abundance.
We have blessed you with many a bounty.
We have given you plenty.
We have given you plenty.