İşte Rabb'in, zulmeden kentleri cezalandırdığı zaman, böyle cezalandırır. O'nun cezası çok acı verici ve çok şiddetlidir.
Rabbin, haksızlık eden memleketleri yakaladığında, O'nun yakalayışı işte böyledir. Şüphesiz onun yakalaması pek elem vericidir; pek çetindir.
Haksızlık eden şehirleri(n halkını helak için) yakaladığında, Rabbinin yakalayışı işte böyle (şiddetli)dir. Şüphesiz ki O'nun yakalaması elem vericidir; şiddetlidir!
İşte Efendin, zulmetmekte olan kentleri yakaladığı zaman böyle yakalar. O'nun yakalaması acıdır, çetindir.
İşte Rabb'in, zulmeden kentleri cezalandırdığı zaman, böyle cezalandırır. O'nun cezası çok acı verici ve çok şiddetlidir.
Senin Rabbin, yanlışlar içine düşmüş kentleri yakaladığı zaman işte böyle yakalar. O'nun yakalaması can yakıcı ve sert olur.
Haksızlık yapmakta olan kentleri, Efendinin yakalaması, işte böyledir. Kuşkusuz, O'nun yakalaması çok acıdır, çok yamandır.
Ve senin Rabbin, kentleri cezalandırmak istediği zaman işte böyle cezalandırır kı; ki onlar zulmetmiştiler: hiç şüphesiz O'nun cezalandırması çok can yakıcı, pek dehşet vericidir.
Rabbin zulme sapan kentleri/medeniyetleri çarptığı zaman, işte böyle çarpar. O'nun çarpması gerçekten korkunçtur, şiddetlidir.
Onlar, zulüm işlemektelerken, ülkeleri (veya nesilleri) yakaladığı zaman... Rabbinin yakalaması işte böyledir. Gerçekten O'nun yakalaması pek acı, pek şiddetlidir.
İşte Rabbin, zulmetmekte olan medeniyetleri çarptığı zaman böyle çarpar; çünkü O'nun cezası çok acı, çok çetindir!
İşte senin Rabbin, tepelediği zaman böyle tepeler; halkı zalim olan kasabaları. Gerçekten de O'nun tepelemesi çok acı verici, çok zorludur!
Zulme sapmış memleketlerin halkını yakaladığında, Rabbinin yakalaması işte böyledir! Şüphesiz O'nun yakalaması can yakıcı ve şiddetlidir.
Ve işte rabbın medeniyetleri zulmederlerken çarptığı vakıt böyle çarpar, çünkü onun muahazesi çok elim, çok şiddetlidir
İşte Rabbin zulmeden kentleri yakaladığı zaman böyle yakalar. Doğrusu O'nun yakalaması, çok acı ve çok çetindir.
Onlar, zulüm işlemektelerken, ülkeleri (veya nesilleri) yakaladığı zaman... rabbinin yakalaması işte böyledir. Gerçekten O'nun yakalaması pek acı, pek şiddetlidir.
Rabbinin yakalayışı — (ahalisi) zulmeder halde bulunan memleketleri yakaladığı zaman — işte böyle (olur). Şübhesiz ki Onun çarpması (cezası) pek acıklıdır, pek çetindir.
İşte böyledir Rabbının yakalayışı; kasabaların zalim halkını yakaladığı zaman. Çünkü O'nun yakalaması hem şiddetli, hem de acıklıdır.
Rabbin, zalim ülkeleri böyle yakalar. Şüphesiz O'nun yakalaması acı verici, şiddetlidir.
Halkı zalim olan ülkeleri cezaya çarptırdığı zaman Rabbinin çarpması işte böyle olur! Şüphesiz ki O'nun çarpması pek acı, pek çetindir!
Rabbinin, zalimlerin olduğu şehirleri yakalaması işte böyledir! Muhakkak ki O'nun yakalaması çok acı verici ve şiddetlidir!
İşte Rabbin, zulmetmekte olan kentleri yakaladığı zaman böyle yakalar. O'nun yakalaması acıdır, çetindir.
İşte Rabb'in, zulmeden kentleri cezalandırdığı zaman, böyle cezalandırır. O'nun cezası çok acı verici ve çok şiddetlidir.
Such is the taking of your Lord when He takes the towns while they are wicked. His taking is painful, severe.
And thus is the seizing of thy Lord, when He takes the cities when they are doing wrong; His seizing is painful and strong.
Such is the iron grip of your Lord when He seizes the cities which do wrong. His grip is painful, violent.
Such was the retribution enforced by your Lord when the communities transgressed. Indeed, His retribution is painful, devastating.
And such is the seizing of your Lord when He seizes the towns while they are wicked. His taking is painful, severe.
Such is the taking of your Lord when He takes the towns while they are wicked. His taking is painful, severe.