Gerçekten kadın Yusuf'a ilgi duydu. Yusuf da kadına ilgi duydu. Ne var ki Rabb'inin burhanı sayesinde kadına uymadı. Böylece ondan kötülüğü ve fuhşu çevirdik. Kuşkusuz o Bizim muhles kullarımızdandı.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | velekad | andolsun | |
2 | hemmet | kadın arzu etmişti | همم |
3 | bihi | onu | |
4 | ve hemme | o da arzu etmişti | همم |
5 | biha | onu | |
6 | levla | eğer | |
7 | en | ||
8 | raa | görmeseydi | راي |
9 | burhane | doğruyu gösteren delilini | برهن |
10 | rabbihi | Rabbinin | ربب |
11 | kezalike | böylece | |
12 | linesrife | çevirmek istedik | صرف |
13 | anhu | ondan | |
14 | s-su'e | kötülüğü | سوا |
15 | velfehşa'e | ve fuhşu | فحش |
16 | innehu | çünkü o | |
17 | min | ||
18 | ibadina | kullarımızdandır | عبد |
19 | l-muhlesine | ihlasa erdirilmiş | خلص |
Andolsun ki, kadın ona meyletmişti. Eğer Rabbinin gerçeğe dikkat çeken delilini görmeseydi, o da ona meyletmiş olacaktı. Böylece biz, kötülüğü ve fuhşu ondan uzak tutuyorduk. Çünkü o, ihlaslı kullarımızdandı.
Yemin olsun ki kadın ona eğilim göstermişti. Rabbinin delilini görmeseydi o da kadına eğilim göster(ecek)ti.* İşte böylece biz kötülük ve çirkinliği ondan uzaklaştırmak için (delilimizi göstermiştik). Şüphesiz ki o, samimi kullarımızdandı.
Kadın onu çok arzulamıştı, Efendisinin işaretini görmeseydi o da onu çok arzulamıştı. Böylece kötülük ve fenalığı ondan çevirdik. O, katışıksız kullarımızdandı.
Gerçekten kadın Yusuf'a ilgi duydu. Yusuf da kadına ilgi duydu. Ne var ki Rabb'inin burhanı* sayesinde* kadına uymadı. Böylece ondan kötülüğü ve fuhşu* çevirdik. Kuşkusuz o Bizim muhles* kullarımızdandı.
Kadın onu gerçekten istiyordu. Eğer Rabbinin bürhanını görmeseydi Yusuf da onu isterdi. Hep böyle olur*. Bu (ilham), kötülüğü ve çirkinliği ondan uzaklaştırmamız içindir. Çünkü o, yürekten bağlılığı olan kullarımızdandır.
Gerçek şu ki, kadın, Ona istek duymuştu. Efendisinin kanıtını görmemiş olsaydı, O da ona istek duymuştu. Kötülüğü ve sağtöreye uygun olmayan ilişkileri Ondan uzak tutmayı dilediğimiz için, işte böyle olmuştur. Çünkü O, seçkin kullarımızdandı.
Doğrusu kadın onu gözüne kestirmişti; eğer Rabbinin burhanını müşahede etmemiş olsaydı, o da kadını gözüne kestirip gitmişti: işte bunun nedeni, her türlü kötülük ve tutkuya bağlı taşkınlığı ondan uzaklaştırmak istediğimiz içindi; çünkü o bizim seçkin kullarımızdan biriydi.
Yemin olsun, kadın onu arzulamıştı. Eğer Rabbinin gerçeğe dikkat çeken delilini görmeseydi, o da onu arzulamıştı. Biz böylece ondan, kötülüğü ve fuhşu uzak tutuyorduk. Çünkü o, bizim samimi/seçkin kullarımızdandı.
Andolsun kadın onu arzulamıştı, -eğer Rabbinin (zinayı yasaklayan) kesin kanıt (burhan)ını görmeseydi- o da (Yusuf da) onu arzulamıştı. Böylelikle biz ondan kötülüğü ve fuhşu geri çevirmek için (ona delil gönderdik). Çünkü o, muhlis kullarımızdandı.
Hanım gerçekten ona niyetini kurmuştu, eğer Rabbinin açık delilini görmeseydi o da ona kurmuş gitmişti. Biz ondan kötülüğü ve fuhuşu uzaklaştıralım diye, böyle oldu. Gerçekten o, Bizim ihlasa mazhar edilmiş has kullarımızdandır.
Gerçek şu ki, kadın o'na karşı arzu doluydu; o da kadını arzuluyordu; öyle ki, (bu ayartma karşısında) eğer Rabbinin burhanı o'nun içine doğmamış olsaydı (bu arzuya yeniliverecekti); İşte bu, her türlü kötülüğü, çirkin ve taşkın halleri o'ndan uzak tutmak istediğimiz için böyle oldu, çünkü o gerçekten bizim (seçilmiş) kullarımızdan biriydi.
Andolsun, kadın ona (göz koyup) istek duymuştu. Eğer Rabbinin delilini görmemiş olsaydı, Yusuf da ona istek duyacaktı. Biz, ondan kötülüğü ve fuhşu uzaklaştırmak için işte böyle yaptık. Çünkü o, ihlasa erdirilmiş kullarımızdandı.
Hanım cidden ona niyyeti kurmuştu, o da ona kurmuş gitmişti amma rabbının bürhanını görmese idi, ondan fenalığı ve fuhşu bertaraf edelim için öyle oldu, hakıkat o bizim ıhlasa mazhar edilmiş has kullarımızdandır
Andolsun, kadın onu arzu etmişti, eğer Rabbinin doğruyu gösteren delilini görmeseydi o da onu arzu etmişti. Böylece biz kötülüğü ve fuhşu ondan çevirmek istedik; çünkü o, ihlasa erdirilmiş (temiz) kullarımızdandır.
Andolsun kadın onu arzulamıştı, eğer rabbinin (zinayı yasaklayan) kesin kanıt (burhan)ını görmeseydi. o da (Yusuf da) onu arzulamıştı. Böylelikle biz ondan kötülüğü ve fuhşu geri çevirmek için (ona delil gönderdik). Çünkü o, muhlis kullarımızdandı.
O (kadın), andolsun ona niyyeti kurmuştu. Eğer Rabbinin bürhanını görmemiş olsaydı (belki Yuusuf da) onu kasd etmiş gitmişdi. İşte biz ondan fenalığı ve fuhşu bertaraf edelim diye böyle (bürhan gönderdik). Çünkü o, (taatde) ıhlasa erdirilmiş kullarımızdandı.
Andolsun ki o, istekli idi. Eğer Rabbının burhanını görmemiş olsaydı; o da onu arzu etmiş gitmişti. İşte Biz, böylece ondan fenalığı ve fuhşu bertaraf ettik. Çünkü o, ihlasa erdirilmiş kullarımızdandı.
Kadın ona arzu duyuyordu. Rabbinin işaretini görmeseydi Yusuf da ona arzu duyacaktı. Onu hainlik ve fuhuştan uzak tutmak için bu işareti gösterdik. Çünkü O, bizim çok samimi kullarımızdandı.
Doğrusu, hanım ona sahip olmayı iyice aklına koymuş ve buna yeltenmişti de. Eğer Rabbinin bürhanını görmeseydi o da kadına meyledecekti. İşte böylece Biz fenalığı ve fuhşu ondan uzaklaştırmak için bürhanımızı gösterdik. Çünkü o, Bizim tam ihlasa erdirilmiş kullarımızdandı.
Andolsun ki (o kadın) Onu arzulamıştı.. . Rabbinin burhanı olmasaydı (aklı, duygusuna hakim olmasaydı Yusuf da) ona meyletmiş gitmişti! Biz böylece Ondan kötülüğü (nefsani duyguları) ve şehveti uzak tuttuk! Çünkü O, ihlaslı kullarımızdandır.
Kadın onu çok arzulamıştı, Rabbinin işaretini görmeseydi o da onu çok arzulamıştı. Böylece kötülük ve fenalığı ondan çevirdik. O, katışıksız kullarımızdandı.
Gerçekten kadın Yusuf'u arzu etmişti. Eğer Rabb'inin burhanını* görmeseydi*, Yusuf ona uyacaktı. Böylece ondan kötülüğü ve fuhşu* çevirdik. Kuşkusuz o Bizim muhles* kullarımızdandı.
And she desired him and he desired her, had it not been that he saw His Lord's proof; it was thus that We turned evil and lewdness away from him; he is of Our loyal servants.
And she desired him; and he desired her were it not that he saw the evidence of his Lord. Thus — that We might turn away from him evil and sexual immorality; he was among Our sincere servants.
She wanted him and he would have wanted her, had he not seen the Clear Proof of his Lord. That happened so We might avert from him all evil and lust. He was Our chosen slave.
She almost succumbed to him, and he almost succumbed to her, if it were not that he saw a proof from his Lord. We thus diverted evil and sin away from him, for he was one of our devoted servants.
Andshe was obsessed with him, and he did obsess with her - had it not been that he saw the proof of his Lord - it was thus that We turned evil and immorality away from him; he is of Our loyal servants.
She desired him and he desired her, had it not been that he saw His Lord's manifest evidence; thus We turned evil and lewdness away from him, as one of Our loyal servants.