"Veya senin hurma ve üzüm bağlarından bir bahçen olmalı ve aralarından gürül gürül nehirler akıtmalısın."
"Veya senin bir hurma bahçen ve üzüm bağın olmalı; öyle ki içlerinden gürül gürül ırmaklar akıtmalısın."
Veya sana ait bir hurma bahçen ve üzüm bağın olup içlerinden bolca ırmaklar akıtıncaya kadar (sana inanmayacağız).
"Veya hurma ve üzüm bahçelerin olup aralarında ırmaklar fışkırtmalısın."
"Veya senin hurma ve üzüm bağlarından bir bahçen olmalı ve aralarından gürül gürül nehirler akıtmalısın."
Hurması ve üzümü olan bir bahçen de olabilir; ırmakları onların arasından da akıtabilirsin.
Veya "Hurmalar ve üzümlerle dolu bir bahçen olmalı ve arasından çağıldayan ırmaklar akıtmalısın!"
Veya senin hurma ağaçlarıyla ve asmalarla dolu bir bahçen olmalı; dahası onların arasından gürül gürül ırmaklar çağlatmalısın.
"Yahut senin, hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olmalı. Onların aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmalısın."
"Ya da sana ait hurmalıklardan ve üzümlerden bir bahçe olup aralarından şarıl şarıl akan ırmaklar fışkırtmalısın."
veya hurmalıklardan ve üzümlüklerden bir bahçen olsun da aralarında şarıl şarıl çaylar akıtasın,
"yahut hurma ağaçlarıyla, asmalarla dolu bir bahçen olmadıkça; ve onların arasında çağıl çağıl dereler akıtmadıkça;
(90-93) Dediler ki: "Yerden bize bir pınar fışkırtmadıkça; yahut senin hurmalardan, üzümlerden oluşan bir bahçen olup, aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtmadıkça; yahut iddia ettiğin gibi, gökyüzünü üzerimize parça parça düşürmedikçe; yahut Allah'ı ve melekleri karşımıza getirmedikçe; yahut altından bir evin olmadıkça; ya da göğe çıkmadıkça sana asla inanmayacağız. Bize gökten okuyacağımız bir kitap indirmedikçe göğe çıktığına da inanacak değiliz." De ki: "Rabbimi tenzih ederim. Ben ancak resul olarak gönderilen bir beşerim."
Yahud senin için hurmalıklardan ve üzümlüklerden bir bağçe ola da aralarında şarıl şarıl çaylar akıtasın
"Yahut senin hurmalardan ve üzümlerden oluşan bir bahçen olmalı, aralarından ırmaklar fışkırtmalısın!"
"Ya da sana ait hurmalıklardan ve üzümlerden bir bahçe olup aralarından şarıl şarıl akan ırmaklar fışkırtmalısın."
"Yahud senin hurmalık (lar) dan, üzümlük (ler) den bir bağçen olsun da aralarından şarıl şarıl ırmaklar akıtasın."
Veya hurmalıklardan ve üzümden bahçelerin olsun ve aralarında ırmaklar akıtmalısın.
Veya senin hurma bahçen ya da üzüm bağın olmadıkça ve de aralarından ırmaklar fışkırtmadıkça!
Yahut senin hurma ve üzüm bağların olsun da aralarından gürül gürül ırmaklar akıtasın.
"Yahut senin hurma ağaçlarından ve üzümden bir bahçen olmalı, onların arasından gümbür gümbür nehirler fışkırtmalısın. "
'Veya hurma ve üzüm bahçelerin olup aralarında ırmaklar fışkırtmalısın.'
Veya senin hurma ve üzüm bağlarından bir bahçen olmalı ve aralarından nehirler akıtmalısın.
"Or that you have a garden of palm trees and grapes, and you cause gushing rivers to burst through it. "
“Or thou have a garden of date-palms and grapevines, and thou cause rivers to gush forth in the midst thereof abundantly,
or have a garden of dates and grapes which you make rivers come pouring through;
"Or unless you own a garden of date palms and grapes, with rivers running through it.
"Or that you have an estate of palm trees and grapes, and you cause gushing rivers to burst through it."
"Or that you have a garden of palm trees and grapes, and you cause gushing rivers to burst through it."