Onların kalplerini pekiştirdik. Kıyam ederek: "Bizim Rabb'imiz, göklerin ve yeryüzünün Rabb'idir" dediler. "Ondan başkasını asla ilah diye çağırmayız. Yoksa kesinlikle saçmalamış oluruz."
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve rabetna | ve metanet bağlamıştık | ربط |
2 | ala | üstüne | |
3 | kulubihim | kalblerinin | قلب |
4 | iz | ||
5 | kamu | kalktılar | قوم |
6 | fe kalu | ve dediler ki | قول |
7 | rabbuna | Rabbimiz | ربب |
8 | rabbu | Rabbidir | ربب |
9 | s-semavati | göklerin | سمو |
10 | vel'erdi | ve yerin | ارض |
11 | len | ||
12 | ned'ue | biz asla demeyiz | دعو |
13 | min | ||
14 | dunihi | O'ndan başkasına | دون |
15 | ilahen | Tanrı | اله |
16 | lekad | yoksa | |
17 | kulna | konuşmuş oluruz | قول |
18 | izen | o zaman | |
19 | şetaten | saçma sapan | شطط |
Onların kalplerini sağlamlaştırdık. O yiğitler, o ülkenin hükümdarı karşısında ayağa kalkarak dediler ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz O'ndan başkasına tanrı demeyiz. Yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz."
Onların kalplerini sağlam kılmıştık. Hani onlar ayağa kalkarak şöyle demişlerdi: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz O'nun peşi sıra hiçbir ilaha asla yalvarmayacağız. O takdirde şüphesiz ki saçma konuşmuş oluruz.*
Kalktıklarında kalplerini sağlamlaştırmıştık. "Efendimiz, göklerin ve yerin Efendisidir. O'ndan başka tanrı edinmeyeceğiz. Yoksa, yanlış söz söylemiş oluruz."
Onların kalplerini pekiştirdik. Kıyam ederek*: "Bizim Rabb'imiz, göklerin ve yeryüzünün Rabb'idir" dediler. "Ondan başkasını asla ilah diye çağırmayız. Yoksa kesinlikle saçmalamış oluruz."
Kalplerini de sağlamlaştırmıştık. Kalkıp demişlerdi ki "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir*. Biz onunla aramıza bir ilah koyup yalvarmayız. Öyle olsa gerçek dışı bir konuşma yapmış oluruz.
Yüreklerini sağlamlaştırdık. Karşısına dikilip, şöyle dediler: "Bizim Efendimiz, Göklerin ve Yeryüzünün Efendisidir. O'ndan başkasına tanrı demeyiz. Gerçek şu ki, eğer öyle yaparsak, gerçeğe aykırı bir şey söylemiş oluruz!"
ve yüreklerini (imanda) sabit kılmıştık. (Küfre) başkaldırdıkları zaman (aralarında) şöyle konuşmuşlardı: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir! Asla O'nu bırakıp da, ilah diye başkalarına kulluk etmeyiz! Doğrusu eğer böyle yaparsak, asıl o zaman haktan uzaklaşıp haddi aşmış oluruz.
Kalpleriyle aramızda bir bağ kurduk/kalplerini dayanıklı kıldık. Kalkıp şöyle dediler: "Rabbimiz, göklerin ve yerin rabbidir. O'ndan başka hiçbir ilaha yakarmayız. Aksini yaparsak saçma söz söylemiş oluruz."
Onların kalpleri üzerinde (sabrı ve kararlılığı) rabtetmiştik; (Krala karşı) Kıyam ettiklerinde demişlerdi ki: "Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbi'dir; ilah olarak biz O'ndan başkasına kesinlikle tapmayız, (eğer tersini) söyleyecek olursak, andolsun, gerçeğin dışına çıkarız."
Ve kalplerini pekiştirdik. O vakit ayağa kalkıp dediler ki: "Bizim Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir; kesinlikle O'ndan başka hiçbir tanrıya tapmayız; yoksa gerçekten saçma sapan konuşmuş oluruz.
kalplerini pekiştirmiştik; öyle ki, doğrulup (birbirlerine): "Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir", demişlerdi "Biz asla O'ndan başkasına yalvarıp yakarmayacağız, (çünkü böyle bir şey yaparsak) çok çirkin bir şey dile getirmiş oluruz!
(14-15) Kalkıp da, "Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. O'ndan başkasına asla ilah demeyiz. Yoksa andolsun ki saçma bir söz söylemiş oluruz. Şunlar, şu kavmimiz, O'ndan başka tanrılar edindiler. Onlar hakkında açık bir delil getirselerdi ya! Artık kim Allah'a karşı yalan uydurandan daha zalimdir?" dediklerinde onların kalplerine kuvvet vermiştik.
O vakıt ki kıyam ettiler de dediler: bizim rabbımız Göklerin ve Yerin rabbı, biz ıhtimali yok ondan başka bir ilahe tapmayız, doğrusu o surette cidden saçma söylemiş oluruz
Kalblerinin üstüne metanet bağlamıştık. Kalktılar, dediler ki: "Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir. Biz O'ndan başkasına Tanrı demeyiz. Yoksa saçma söylemiş oluruz."
Onların kalpleri üzerinde (sabrı ve kararlılığı) rabtetmiştik; (Krala karşı) Kıyam ettiklerinde demişlerdi ki: "Bizim rabbimiz, göklerin ve yerin rabbidir; tanrı olarak biz O'ndan başkasına kesinlikle tapmayız, (eğer tersini) söyleyecek olursak, andolsun gerçeğin dışına çıkarız."
(14-15) Ve (zaalim hükümdarın önünde) dikilib de: "Bizim Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir. Biz ondan başkasına Tanrı demeyiz. (Dersek) o halde, andolsun ki, hakıykatden uzaklaşmış oluruz. Şunlar, şu bizim kavmimiz Ondan (Allahdan) başka Tanrılar edindiler. Bunların üzerine baari açık bir bürhan getirselerdi ya. Artık Allaha karşı yalan yere iftira edenlerden daha zaalim kimdir?" dedikleri zaman onların kalblerini (sabr ve sebat ile tamamen Hakka) bağlamışdık.
Kalkıp da; Bizim Rabbımız göklerin ve yerin Rabbıdır; biz O'ndan başkasına tanrı demeyiz, yoksa andolsun ki; batıl söz söylemiş oluruz, dedikleri zaman kalblerini pekiştirmiştik.
Ayağa kalkarak: -Bizim Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir. Ondan başka bir ilaha dua etmeyeceğiz. Yoksa batıl söz söylemiş oluruz, dedikleri zaman onların kalplerini sağlamlaştırmıştık.
Kalplerine kuvvet ve metanet verdik de onlar ayağa kalkıp:"Rabbimiz, dediler, göklerin ve yerin Rabbidir. Ondan başka hiçbir ilaha yönelmeyiz.Şayet böyle bir şey yapacak olursak, gerçek dışı, pek saçma bir söz söylemiş oluruz."
Onların kalplerine rabıta koyduk (şuurlarını, müşahede halinde devamlı kıldık)! İşte (o delikanlılar) ayağa kalktılar da şöyle dediler: "Rabbimiz (aslımız olan El Esma mertebesi), semaların ve arzın Rabbidir (varlıkta olan her şeyi El Esma'sıyla oluşturandır)! O'nun dununda (o kavrama denk olmayan) ilah (varlıkta tasarruf eden) kabul edemeyiz! Andolsun, bunun aksini dillendirirsek o takdirde akıl ve mantığın alamayacağı kadar saçma bir laf etmiş oluruz. "
Kalktıklarında kalplerini sağlamlaştırmıştık. 'Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. O'ndan başka tanrı edinmeyeceğiz. Yoksa, yanlış söz söylemiş oluruz.
Onların kalplerini pekiştirdik. Kıyam ederek*: "Bizim Rabb'imiz, göklerin ve yeryüzünün Rabb'idir" dediler. Ondan başkasını asla ilah diye çağırmayız. Yoksa kesinlikle saçmalamış oluruz.
And We made firm their hearts when they stood and said: "Our Lord, the Lord of heavens and Earth, we will not call besides Him any god. If we have done so then it was in error."
And We strengthened their hearts when they stood up and said: “Our Lord is the Lord of the Heavens and the Earth; we will not call, besides Him, to any god, for then would we have said a wanton falsehood.”
We fortified their hearts when they stood up and said, ‘Our Lord is the Lord of the heavens and the earth and We will not call on any god apart from Him. We would in that case have uttered an abomination.
We strengthened their hearts when they stood up and proclaimed: "Our only Lord is the Lord of the heavens and the earth. We will never worship any other god beside Him. Otherwise, we would be far astray.
And We made firm their hearts when they stood and said: "Our Lord, the Lord of the heavens and the earth, we will not call besides Him any god. If we have done so then it was in error."
We made firm their hearts when they stood and said, "Our Lord, the Lord of heavens and earth, we will not call besides Him any god. Had We said so then it would be far astray."