Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

Hani! Bir zamanlar sizden, birbirinizin kanlarını dökmeyeceğinize ve birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair kesin söz almıştık. Bu sözümüzü kabul ettiğinizin tanıkları sizlersiniz.

وَاِذْ اَخَذْنَا م۪يثَاقَكُمْ لَا تَسْفِكُونَ دِمَٓاءَكُمْ وَلَا تُخْرِجُونَ اَنْفُسَكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ ثُمَّ اَقْرَرْتُمْ وَاَنْتُمْ تَشْهَدُونَ
Ve iz ehazna misakakum la tesfikune dimaekum ve la tuhricune enfusekum min diyarikum summe ekrartum ve entum teşhedun.
#kelimeanlamkök
1ve izhani
2ehaznaalmıştıkاخذ
3misakakumsizden kesin sözوثق
4la
5tesfikunedökmeyeceksinizسفك
6dima'ekumbirbirinizin kanınıدمو
7ve la
8tuhricuneçıkarmayacaksınızخرج
9enfusekumbirbiriniziنفس
10min-dan
11diyarikumyurtlarınız-دور
12summesonra
13ekrartumkabul etmiştinizقرر
14veentumve siz
15teşheduneşahidsinizشهد
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    Hatırlayınız ki, sizden,"Birbirinizin kanını akıtmayınız, birbirinizi yurtlarınızdan çıkartmayınız"diye sağlam söz almıştık. Sonra siz bunu kabullendiniz ve birbirinize karşı şahitlik ettiniz.

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    Hani birbirinizin kanlarını dökmeyeceğinize, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair sizden söz almıştık. Sonunda siz de şahit olarak (bunları) kabul etmiştiniz.*

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz ve birbirinizi yurtlarından çıkarmayacaksınız diye de sizden söz almıştık. Bunu kabul etmiş ve tanık olmuştunuz.

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    Hani! Bir zamanlar sizden, birbirinizin kanlarını dökmeyeceğinize ve birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair kesin söz almıştık. Bu sözümüzü kabul ettiğinizin tanıkları sizlersiniz.

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    Bir gün sizden yine "Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz, kendinizden olanları yurdunuzdan çıkarmayacaksınız!" diye söz aldık. Bunu kabul etmiştiniz; siz de buna şahitsiniz.

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    Oysa sizden kesin söz almıştık: "Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz ve birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız!" Bunu kabul etmiş ve tanık olmuştunuz.

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    Yine sizden "Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz, birbirinizi yurdunuzdan çıkarmayacaksınız" diye de söz almıştık; üstelik siz de bunu ikrar etmiştiniz; hala da buna şahitsiniz.

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    Sizden şu sözü de almıştık: Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz. Birbirlerinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız. Bunu kabul etmiştiniz. Hala da buna tanıklarsınız.

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    Hani sizden "Birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayın" diye misak almıştık. Sonra sizler bunu onaylamıştınız, hala (buna) şahitlik ediyorsunuz.

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Yine bir vakit kesin sözünüzü almıştık: "Birbirinizin kanlarını dökmeyeceksiniz, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız." Sonra siz bunu ikrar da ettiniz ve ikrarınıza şahit de oldunuz.

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    O zaman, birbirinizin kanını dökmeyeceğinize, birbirinizi yurtlarınızdan sürmeyeceğinize dair kesin söz almıştık sizden, siz de kabul etmiştiniz; ve (şimdi de) buna şahitlik yapıyorsunuz.

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    Hani, "Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız" diye de sizden kesin söz almıştık. Sonra bunu böylece kabul etmiştiniz. Kendiniz de buna hala şahitlik etmektesiniz.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Yine bir vakit misakınızı aldık; biribirinizin kanlarını dökmeyeceksiniz, ve nüfusunuzu diyarınızdan çıkarmıyacaksınız, sonra siz buna ıkrar da verdiniz ve ıkrarınıza şahit de oldunuz

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    "Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz,birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız?" diye sizden kesin söz almıştık; göre göre bunu kabul etmiştiniz.

  • Gültekin Onan

    Hani sizden "Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz ve birbirinizi yurtlarınızdan (diyariküm) çıkarmıyacaksınız diye misak almıştık. Sonra sizler bunu onaylamıştınız (akrertüm). Hala da buna tanıklarsınız.

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    Hani sizden (ey Yahudiler,) "(Birbirinizin) kanlarını (haksız) yere) akıtmayın, kendinizi kendi yurdlarınızdan çıkarmayın" diye kat'i söz almışdık. Sonra siz de (buna karşı) ikraar vermişdiniz ve haala (bu yolda aleyhinizde) şahidlik edib duruyorsunuz da.

  • İbni Kesir

    Hani; bir de kanınızı dökmeyin, birbirinizi yurdunuzdan sürmeyin diye söz almıştık, sonra bunu ikrar ettiniz ve şahid de oldunuz.

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    Sizden "boş yere kanınızı akıtmayınız, birbirinizi yurdunuzdan çıkarmayınız" diye söz almıştık; sonra siz de söz vermiştiniz ve hala buna şahitlik ediyorsunuz.

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    Hani sizden, "Birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi ülkenizden çıkarmayın!" diye söz almıştık, siz de bunu kabul etmiştiniz. Buna siz de şahitlik edersiniz.

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    Hani sizden, birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi yaşadığı yerden uzaklaştırmayın diye söz almıştık. Siz de buna şahitlik eder halde ikrar (kabul) etmiştiniz.

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    Birbirinizin kanını dökmeyeceksiniz ve birbirinizi yurtlarından çıkarmıyacaksınız diye de sizden söz almıştık. Bunu kabul etmiş ve tanık olmuştunuz.

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    Hani! Bir zamanlar sizden, birbirinizin kanlarını dökmeyeceğinize ve birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair kesin söz almıştık. Bu sözümüzü kabul ettiğinizin tanıkları sizlersiniz.

  • Progressive Muslims

    And We have taken a covenant with you: "You shall not spill each other's blood, nor drive each other out from your homes. " And you agreed to this while bearing witness.

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    And when We took your agreement: “Shed not your blood, and turn not your own out of your homes,” then you affirmed and bore witness;

  • Aisha Bewley

    And when We made a covenant with you not to shed your blood and not to expel one another from your homes, you agreed and were all witnesses.

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    We made a covenant with you, that you shall not shed your blood, nor shall you evict each other from your homes. You agreed and bore witness.

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    And We have taken a covenant with you: "You shall not spill the blood of each other, nor expel each other from your homes." And you agreed to this while bearing witness.

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    We have taken a covenant with you, "You shall not spill each other's blood, nor drive each other out from your homes." You agreed to this while bearing witness.