Ben, tevbe eden, iman edip salihatı yapan, doğru yolda olan kimseyi kesinlikle bağışlarım.
"Doğrusu ben, tövbe edeni, inanıp yararlı işler yapanı, sonra da doğru yola gideni bağışlarım."
Şüphesiz ki ben (Allah'a) yönelen, iman edip iyi iş(ler) yapan, sonra da doğru yolda olan kimseyi çok bağışlayıcıyım.*
Tövbe eden, gerçeği onaylayan, erdemli yaşayan ve sürekli doğruyu arayanlar için Bağışlayıcıyım.
Ben, tevbe eden, iman edip salihatı yapan*, doğru yolda olan kimseyi kesinlikle bağışlarım.
Ben, dönüş yapan (tevbe eden), inanıp güvenen ve iyi iş yapan aynı zamanda doğru yola girmiş olanı elbette bağışlarım.
"Ve kuşkusuz, pişmanlık gösteren, inanmış olarak erdemli edimler yapan ve sonra da doğru yola erişen kimse için, Ben, Bağışlayıcıyım!"
Ama şu da var ki Ben, af dileyip samimiyetle Bana yönelen, iman eden ve erdemli davranan, nihayet doğru yolda olan herkesi tekrar tekrar bağışlayan biriyim!
Ve ben, tövbe eden, inanan, hayra ve barışa yönelik iş yapıp sonra da düzgün bir biçimde yol alan kimseye karşı, gerçekten çok affediciyim, Gaffar'ım.
Gerçekten ben, tevbe eden, inanan, salih amellerde bulunup da sonra doğru yola erişen kimseyi şüphesiz bağışlayıcıyım.
Bununla birlikte, Ben tevbe eden, iman edip yararlı işler yapan sonra da doğru giden kimse için çok bağışlayıcıyım, şüphesiz.
Bununla birlikte, yine unutmayın ki, pişman olup doğru yola dönen, imana erişip dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan ve bundan sonra da doğru yolda yürüyen kimse için gerçek bağışlayıcı Benim.
"Şüphe yok ki ben, tövbe edip inanan ve salih ameller işleyen, sonra da doğru yol üzere devam eden kimse için son derece affediciyim."
Bununla beraber şübhe yok ki ben, tevbe eden ve iyman edip salih amel yapan, sonra da doğru giden kimse için gaffarım
"Ve Ben, tevbe eden, inanan ve yararlı iş yapan, sonra da yola gelen kimseye karşı çok bağışlayıcıyımdır."
Gerçekten ben, tevbe eden, inanan, salih amellerde bulunup da sonra doğru yola erişen kimseyi şüphesiz bağışlayıcıyım.
(Bununla beraber) şübhesiz ki ben tevbe ve iman edenleri, iyi iyi amel (ve hareket) de bulunanları, sonra da doğru yolda (ölünceye kadar) sebat edenleri elbette çok yarlığayıcıyım.
Muhakkak ki ben; tevbe edeni, inanarak salih amel işleyeni sonra da doğru yola gireni elbette bağışlayanım.
Ben, elbette, tevbe edeni ve iman edip, doğruları yapanı sonra da doğru yolda yürüyeni bağışlarım.
Şu da muhakkak ki inkardan dönüş yapan, iman eden, güzel ve makbul işler yapan, böylece doğru yola giren kimseyi de affederim.
Muhakkak ki ben, tövbe eden (hakikatine yakışmayan davranışlarını fark edip pişmanlıkla dönen), iman eden ve imanın gereklerini uygulayan, sonra da doğru yolu bulan kimseye elbette Ğaffar'ım.
Tevbe eden, inanan, erdemli yaşayan ve sürekli doğruyu arayanlar için Bağışlayıcıyım.
Ben, tövbe eden, iman edip salihatı yapan*, doğru yolda olan kimseyi kesinlikle bağışlarım.
And I am forgiving for whomever repents and does good work, then is guided.
And I am all-forgiving towards him who repents and believes and works righteousness; then is he guided.
But I am Ever-Forgiving to anyone who makes tawba and has iman and acts rightly and then is guided.
I am surely Forgiving for those who repent, believe, lead a righteous life, and steadfastly remain guided.
And I am forgiving for whoever repents and does good works, then is guided.
I am forgiving for whomever repents and does good work, then is guided.