O haksızlık yapanlar, akıllarınca önemsemeyerek ve kendi aralarında fısıldayarak: "Bu, sizin gibi bir beşerden başka bir şey midir? Yoksa siz, göz göre göre büyüye mi kapılacaksınız?" diyorlar.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | lahiyeten | eğlencededir | لهو |
2 | kulubuhum | kalbleri | قلب |
3 | ve eserru | ve gizlediler | سرر |
4 | n-necva | aralarındaki konuşmayı | نجو |
5 | ellezine | kimseler | |
6 | zelemu | zulmeden(ler) | ظلم |
7 | hel | değil mi? | |
8 | haza | bu | |
9 | illa | ancak | |
10 | beşerun | bir insandır | بشر |
11 | mislukum | sizin gibi | مثل |
12 | efete'tune | şimdi siz kapılacak mısınız? | اتي |
13 | s-sihra | büyüye | سحر |
14 | veentum | siz | |
15 | tubsirune | görüyorken | بصر |
Kalpleri başka şeylerle oyalanarak haksızlık edenler, aralarında fısıldaşarak,"Bu da sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Siz göre göre büyüyü mü kabul edip inanacaksınız?" derler.
(2, 3) Kendilerine, Rablerinden her yeni mesaj geldiğinde, onlar kalpleri eğlencede olduğu hâlde elbette bununla hep alay ederek dinlemişlerdi.* O zalimler şu gizli fısıltıyı yapmışlardı: "Bu (Muhammed) sizin gibi bir insandan başka nedir ki!*Siz şimdi göz göre göre büyüye mi geliyorsunuz?"
Kalpleri pervasızdır. Zalimler gizlice birbirleriyle görüştüler: "Bu adam sizin gibi bir insan değil mi? Göz göre göre büyüye mi kapılacaksınız?"
O haksızlık yapanlar, akıllarınca önemsemeyerek ve kendi aralarında fısıldayarak: "Bu, sizin gibi bir beşerden* başka bir şey midir? Yoksa siz, göz göre göre büyüye mi kapılacaksınız?" diyorlar.
Eğlenmeyi içten içe yaparlar. Yanlışa dalan bu kimseler aralarında gizlice fısıldaşarak derler ki "Bu da sizin gibi bir insandan başka nedir ki? Göz göre göre sihire mi* geliyorsunuz?"
Yürekleri eğlenceye dalmıştır. Haksızlık yapanlar, gizlice fısıldaştılar: "Sizin gibi bir insanoğlu değil mi bu? Yine de göz göre göre, büyüye mi kapılacaksınız?"
Onların aklı fikri oyunda oynaştadır; üstelik bilinci altüst olan bu kimseler el altından şöyle fiskos yapıyorlar: "Bu da sizin gibi ölümlü bir insan değil mi? Şu halde siz, göz göre göre büyüye kapılıp gidecek misiniz?"
Kalpleri hep oyun ve oyalanmada. O zulüm sergileyenler, şu yolda bir fısıldaşmayı iyice koyulaştırdılar: "Bu adam, sizin gibi bir insandan başkası değil. Gözünüz baka baka büyüye mi gidiyorsunuz!"
Onların kalpleri tutkuyla oyalanmadadır. Zulmedenler, gizlice fısıldaştılar: "Bu sizin benzeriniz olan bir beşer değil mi? Öyleyse, göz göre göre büyüye mi geleceksiniz?"
Kalpleri hep oyunda, hem o zalimler gizlice fısıldaştılar: "Bu ancak sizin gibi bir insan! Artık göz göre göre büyüye mi gidiyorsunuz?"
kalpleri geçici hoşnutluklar peşinde; bununla birlikte, zulme (böylece) niyetli olanlar (birbirlerine şunu söylerken) gerçek düşüncelerini saklıyorlar: "(Peygamber olduğunu söyleyen) bu kişi sizin gibi ölümlü biri değil mi? Peki öyleyse, böyle göz göre göre büyü ürünü bir söze mi kapılacaksınız?"
(2-3) Rab'lerinden kendilerine yeni bir öğüt (bir uyarı) gelmez ki, onlar mutlaka onu alaya alarak, kalpleri de gaflette olarak dinlemesinler. O zulmedenler gizlice şöyle konuştular: "Bu da ancak sizin gibi bir insan. Şimdi siz göz göre göre sihre mi kapılacaksınız?"
Kalbleri hep oyunda hem onlar o zalimler şu gizli fısıltıyı sirleştiler: bu sırf sizin gibi, bir beşer artık göre göre sihire mi gidiyorsunuz?
Kalbleri eğlencededir. O zulmedenler, aralarında şu konuşmayı gizlediler: "Bu (Muhammed) de sizin gibi bir insan değil mi? Şimdi siz, göre göre büyüye mi kapılacaksınız?"
Onların kalpleri tutkuyla oyalanmadadır. Zulmedenler, gizlice fısıldaştılar: "Bu sizin benzeriniz olan bir beşer değil mi"? Öyleyse, göz göre göre büyüye mi geleceksiniz?"
(2-3) Rablerinden kendilerine yeni bir ihtaar gelmeye dursun, onlar bunu ille istihza ederek ve kalbleri oyuna dalarak dinlemişlerdir. Zaalimler gizli fısıltı ile (şöyle) konuşdular: "Bu sizin gibi bir insandan başka mıdır? Kendiniz görüb (ve bilib) dururken şimdi sihre mi geleceksiniz"?
Kalbleri gaflet içerisinde. Zulmedenler gizlice fısıldaştılar: Bu sizin gibi bir insandan başka bir şey midir? Siz, göre göre büyüye mi aldanacaksınız?
Zalimler kalpleri gaflet içerisinde gizlice fısıldaşıyorlar: -Bu, (Muhammed) sizin gibi bir insandan başka bir şey mi? Göz göre göre büyülenecek misiniz?
(2-3) Rab'leri tarafından kendilerine gelen her yeni uyarıyı, alaya alıp kalpleri eğlenceye dalarak dinlerler. Hem o zalimler aralarında kulis yapıp, şu fısıltıyı, gizlice yayarlar: "O da sizin gibi bir insandan başka bir şey değil. Şimdi siz göz göre göre sihire mi kapılacaksınız yani?"
Akılları fikirleri oyun eğlencede! O, nefslerine zulmedenler, aralarında fısıldaşıyorlar: "Sizden farklı bir beşer mi sanki! Ne olduğunu görüp dururken, sihirli sözlerine mi kapılıyorsunuz?"
Kalpleri pervasızdır. Zalimler gizlice birbirleriyle görüştüler: 'Bu adam sizin gibi bir insan değil mi? Göz göre göre büyüye mi kapılacaksınız?'
O haksızlık yapanlar, akıllarınca önemsemeyerek ve kendi aralarında fısıldayarak: "Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey midir? Yoksa siz, göz göre göre büyüye mi kapılacaksınız?" diyorlar.
Their hearts are preoccupied, and those who are wicked confer privately: "Is he not a human being like you Would you accept this magic while you know"
Their hearts distracted. And those who do wrong conceal their private conversation: “Is this save a mortal like you? Will you go to sorcery with open eyes?”
Their hearts are distracted. Those who do wrong confer together secretly, saying, ‘Is this man anything but a human being like yourselves? Do you succumb to magic with your eyes wide open?’
Their minds are heedless. And the transgressors confer secretly: "Is he not just a human being like you? Would you accept the magic that is presented to you?"
Their hearts are preoccupied, and those who are wicked confer privately: "Is he not but a human being like you? Would you accept this magic while you know?"
Their hearts are preoccupied, and those who are wicked confer privately: "Is he not a human being like you? Would you accept this magic while you know?"