Ona; sizi, sizin şiddetinizden koruyacak elbise yapma sanatını öğrettik. Öyleyse şükredenler misiniz?
Davud'a, sizi her türlü korkuya karşı koruması için zırh yapmayı öğrettik. Bütün bunlar için şükrediyor musunuz?
Ona, savaştan (düşmandan) sizi koruması için zırh yapmayı öğretmiştik. (Artık) şükredecek misiniz?*
Ve sizi savaşlarınızda korusun diye ona zırh yapmayı öğrettik. Artık şükreder misiniz?
Ona; sizi, sizin şiddetinizden koruyacak elbise* yapma sanatını öğrettik. Öyleyse şükredenler misiniz?
Sizi darbelere karşı korusun diye zırhlı elbise yapma sanatını da Davud'a öğretmiştik. Artık görevlerinizi yerine getirirsiniz, değil mi*?
Ve güçlü çarpışlardan sizi koruması amacıyla, zırh yapma sanatını, sizin için Ona öğrettik. Artık, şükrediyor musunuz?*
Ve Biz ona, sizi korku ve zilletten kahredecek her belaya karşı koruyacak (manevi) savunma araçları geliştirmeyi öğrettik: Hal böyleyken siz (gereği gibi) şükrediyor musunuz?
Ona, sizi sizin şiddetinizden koruyacak olan zırh yapma sanatını öğrettik. Peki siz şükrediyor musunuz?
Ve sizin için ona, zorlu savaşınızda sizi korusun diye, '(madeni) giyim sanatını' öğrettik. Buna rağmen siz şükredenler misiniz?
Bir de ona sizin için, sizi savaşınızın şiddetinden korusun diye giyecek sanatını öğretmiştik; şimdi siz şükrünü yerine getiriyor musunuz?
Ve sizin için o'na, sizi her türlü korkuya karşı (Allah'a karşı sorumluluk bilinci giysisiyle) zırhlandıracak (üstün) bir korunma sanatı öğrettik; peki, (bütün bunlar için) şükrediyor musunuz?
Bir de Davud'a, sizin için, zırh yapma sanatını öğrettik ki, savaşlarınızda sizi korusun. Şimdi siz şükrediyor musunuz?
Bir de ona sizin için sizi harbinizin şiddetinden korusun diye giyecek san'atı ta'lim etmiştik, şimdi siz şükrüne eda ediyor musunuz?
Ona, sizi, savaşın şiddetinden korumak için zırh yapmayı öğretmiştik. Ama siz şükrediyor musunuz ki?
Ve sizin için ona, zorlu savaşınızda sizi korusun diye, '(madeni) giyim sanatını' öğrettik. Buna rağmen siz şükredenler misiniz?
Biz ona sizin için, sizin muhaarebenizin şiddetinden korumak için giyecek (zırh) san'atını öğretdik. Şimdi siz (bundan dolayı) şükredenler misiniz?
Biz, ona; sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını öğrettik. Artık şükreder misiniz?
O'na sizi savaşta koruması için zırh yapma sanatını öğrettik. Peki siz, şükrediyor musunuz?
Bir de sizi savaşınızın şiddetinden koruması için ona, zırh yapma sanatını öğrettik. Peki bütün bunlar için şükrediyor musunuz?
Ona (Davud'a), sizin için, savaş sıkıntılarınızdan sizi korusun diye, zırh yapma sanatını talim ettik.. . İmdi siz şükrediyor musunuz?
Ve sizi savaşlarınızda korusun diye ona zırh yapmayı öğrettik. Artık şükreder misiniz?
Ona; sizi, sizin şiddetinizden koruyacak elbise* yapma sanatını öğrettik. Öyleyse şükredenler misiniz?
And We taught him the making of armour for you to protect you from your enemy. Are you then thankful
And We taught him the making of garments for you, to protect you from your might; are you then grateful?
We taught him the art of making garments for you to protect you against each others’ violence, But do you show any thanks?
And we taught him the skill of making shields to protect you in war. Are you then thankful?
AndWe taught him the making of armor for you to protect you from your enemy. Are you then thankful?
We taught him the making of armor for you to protect you from your enemy. Are you then thankful?